I
ne tekkelere çapıt bağlanmış,
ne dilekler dilenmiş
ne adaklar adanmış doğumuma
ne de anamın bana gebeliğinden
babamın haberi varmış
kendiliğimden gelmişim
I
evvelinde bir güzellik cemresi düştü
o handân cemâline
yeryüzü kıskandı
sana râm oldu gökyüzü
Devamını Oku
evvelinde bir güzellik cemresi düştü
o handân cemâline
yeryüzü kıskandı
sana râm oldu gökyüzü
yüreğine sağlık dost kalem
BEN KÖY YERİNDE DOĞMUŞUM
Her zaman derim şanslı olduğumu
Ama işte
Hep merak etmişimdir burcumu
Taşla kesip
Bir anız da atmış
Göbeğime anam ilk düğümü
Geçim hali
Kimse hesabını tutmaz insanın
Ne doğduğunu
Bilir anan ne öldüğünü
Sorsan tövbe bilmez
Gerdeğe nerede
Nasıl girdiğini
İkinci yılında unutmuştur
Ne zaman olmuş düğünü
Ama
Unutmaz hiç
Çeyizine işlemiştir
Sarı düğenin
Kara boğaya
Kısrağının azgın aygıra çekildiği günü
Karın mı doyurur
Bir dana fazlamı getirir
Keçi ikiz oğlak mı doğurur
Devlette hatırını mı saydırır
Nesine gerek sosyetenin oğlak
Sömürenin fırıldak burcu.
Bakmayın
Siz söylersiniz
O dinler
Eh,
Ayıp olmasın işte
Dinler ama
Bu tür
Geyikler ırak ona
Dikkat edin gülecektir
Size pabucu
Zati hiç inmemiş ki
Sırtından öküzü
Sırtında taşır yıllarca
İçine tonlarca
Baskının biriktiği hurcu
Hep yüreğinde kör bıçaktır
Yapılanlara karşı hıncı
Düşünmek yürek ister
İndirmek
Kimin harcı
Nesine
Akrepmiş
Keçiymiş
Kovaymış
Helkeymiş sitilmiş
Nesine gerek öküz burcu
Bir tek şeyin hesabını bilir
Anasına
Atasına
Ağasına
Kocasına
Ve sonracığına
Allah’tan önce belletilmiştir
Toprağına olan borcu
Ama demesem
Kadirlik olur
Haksızlık olur hani
Bir sevmeye görsün hani
Gülün şahı
Sevdanın padişahı
Sevdanın lekimşahı
Açar ki yüreklerinde
Öylesine dağların kekiği
Yarpuzu kokar burcu burcu
İşte
Hayatla kavganın
Böyle bir sevdanın oğluyum
Sevginin tohumuyum ben
Kaçak güreşi hiç sevmem
Kahpeliği
Karanlıkta göz atmayı beceremem
Beceremem satılmayı satmayı
Yüreğin yetiyorsa
Yiğitçe çık da yen
Ben çoktan bozdum
O namertlik denen orucu
Sen derdine
Sen kendine yan
Ben çoktaan ödedim o borcu
Benim alacağım var hayattan
Mahmut nazik 15. 5.2009 Mersin
Sevgili üstadım, Bu şiire yorumsuz TAM PUAN diyorum ve listeme ekliyorum.
Selam ve sevgilerimle....
AK Çeşme Kurur
Ekinler biçime geldi
Temmuz rüzgarı esiyor hafiften
Deve dikenleri çatladı bir bir
Şarkılardaki kibir bereketinden
Ben olmuş pıtıraklar ak teninde
Ak tenin yayla güneşinden
Bal döker sarıcalar petek petek
Kelebekler rüzgarla boğuşur
Çilesini helaller ardıç kuşu
Su testileri gölgede terler
Seni çağırır türküler
Sevda ekilir yüreklere
Bir baykuş kapar serçeyi
Düşler bölünür
Güneş çarpar hiç yoktan
Yaylacık (*) üstüme üstüme yürür
Ak Çeşme (*) zehir akıtır taş oluğundan
İçesim gelir
İçesim gelir kana kana
Gözlerin doğar ay yerine
Sarı saçların başaklara savrulur
Çocuksu gülüşlerin yayılır
Ahı tutar güzelliğinin
AK Çeşme kurur
* Yaylacık: Mersin'in Arslanköy Beldesi'nin kuzeyinde, şimdilerde Yamaç Paraşütü sporu da yapılan yüksek tepenin adı....
* AK Çeşme: Yine Arslanköy Beldesi'nde Armut Alanı mevkiinde, buğday tarlalarının orta yerinde, taş oluklu, kemerli, malesef şimdi yok olan çeşmenin adı...
Nafi Çelik
çok güzeldi.Şiir değil roman okudum bu sayfada.
Benim de süt annem vardı ve süt kardeşlerim hala görüşürüz.Birde döşek ütüsü çocukken çok döşek ütüsü yaptık.Köyde yetişmedik ama dizelerinizdeki her şey aşina geldi bana.
Kutlarım yazan yüreği
Saygımla
bu şiire yorum yazılamaz bence...film gibi izledim..hisssedilir:)teşekkürler!
Biz hep birbirimize benzeriz böyle işte.
eti senin kemiği benim” denilmiş
okuluma uğranılıp
çamaşırlarımı yıkamışım
soğuk suda çitilemişim
döşek altında ütülemişim
odamı süpümüş
aşımı pişirmişim
soba yakmaya üşenmiş
yorganımı başıma çekmişim
yapayalnız,
bir başıma,
kendimle ben ilgilenmişim
ÇOK İÇTEN VE SAMİMİ DİZELERİNİZ...AYNI YILLAR ÇOCUKLUĞUMUZUN GECMESİ DÖNEMİ YAZDIKLARINIZIN ÇOĞU O KADAR TANIDIKKİ BANA ...ADAK 2 Yİ OKUMAYA GİDİYORUM
Bizim oraların 'köyde' doğmuşlarının okumak kısmet olanları yada 'bu çocuk okucek,mektaba yolleven gitsin' denilenlerinin o yıllarda biraz az biraz fazla yaşadıkları...1960'lı yılların eti senin kemiği benim teslimlerinde tam tabiriyle 'yaban otu' gibi direnen çocukluk-ilkgençlik dönemi.
Aldı götürdü, bugün çocuklarıma zaman zaman anlattığımda masal dinler gibi 'tevatür' algılamalarıyla gözüme baktıkları...
Saygıyla.
'ŞİİRİNİZ UZUN AMA DUYGU YOĞUNLUĞU OLMALI ŞİİRDE BİR CÜMLEDE SAYFALARCA DUYGU OLMALI.'
keyfle okudum,şiir,ama roman gibi.............
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta