Çerçi çığlık çilingir
Herkes birbirini sayıklayıp özlüyor
Bilip gülmediği yol yordam ve kapılarda bırakarak
Gömülmeler katında üzüle çekile sandıktaki zindandan
Zormuş belaymış
Yorgun ve uzaklığı hiçe sayan çağ günlerinde umarsız
Çıkıp fışkırmaya cemre topraklarına düş seren çorak çiçekler gibi
Var mı yok mu demeden çerçi çilingire bir sofra daha kurup bağrı bucaktan
Her gün her saat dert kahır şiddet aşı salgın konuşturarak
Damda camda sokakta caddede pazarda meydanda
Meskensiz muhatapsız kör karanlıkların ecir sabır çilesine bata çıka
Soyan ezen üzen bozan örseleyen sömüren çap çark kapasite,
ve çevrim genişliklerinden
Kendi hinliğini sinsiliğini sinnekliğini başkasının ahmaklığına sarıp
Üstüklük ihtişamından hakir hor hurda çöptür diye bakarak
Kurduğu kıyamet kaplama cenderesini her şekil
Türlü masumiyete aklayıp ayyuka ve affa uğratanların
Örgüsü görgüsü acıyı tüm hayata bal eyleyen temelli sağlama aldığı
Sözde bütün korku bela körlük bağımlılık bağnazlık dogmalarından uzak
Arınmış ter temizlenmiş yunmuş ileri görüşlü aydın bilgili
Sanattan siyasete her bakımdan her vaziyet,
.. her alana donanımlı eğitimli yetkili ve yeterli
Dilde halde harfte hecede söylemi eylemine taksitsiz ve parakindesiz
Önü sahte sonu yozlaşmış kokuşmuş çürümüş bop saplantı çukuru
Her teslimiyeti içinde barındıran ve zavallılık acizlik çaresizliklerden beslenen
Afyon merkezi iletişim ağı mahkumiyet medyası mahşerin mahşeri
Muhtaca mecbur ahalisine uygun esaret yazıp bozan süper marka bop
Bitmiş batmış tükenmişlik viranesinin ham soyut sözde ve işlenmiş maddesiydi
Dağ orman deniz ırmak toprak maden mineral kent köy kasaba
Her yağma yıkım ihale ve ihanetiyle yetmedi
Dolaylı dolaysız vergi bindirimlerini de ahaliye,
.. millete topluma yükleyip bindirip yıkan
Eskisi acıyı bal eyleyip gelerek normalin şimdisi yeni anormal normal
Ede güde çala söyleye gide gele
Kurumsallaşmış esarete mal madde ve malzemeydi
Öldüğü korku kabus kin nefret ayrışma dehşet şiddet
Ve geçimsizlik bağnazlık yozlaşma kalıbını üstüne örtüp giyenlerin
İkindi bulanığı hozan bir duvar yüzü gibiydi dünya hayatından kararıp kapanarak
Acıyı öle üzüle bal eyleyen kalabalıklara hep katıksız keder elem azap gazabında
Günsüz öğünsüz eziyet ve mutsuz yarınsızlık payı düşerken
Acıyı bal eyleyin diye dilinde buyruğunda devran dolaşım
Tembih tahsis ve meze edenlere ballı börekli sür saltanat hissedarı bop
Gelmekte olan korku karanlık zehir zıkkım zindan zebaniliğinin
Yanlıştan dogru yaratacağına dair öne sürülmüş haydutluk habercisiydi
Mutluluğu onurlu itibarlı üretken paylaşan cesaret şefkat vicdan ve özgürlük yerine
Çünkü acıyı bal etmekten saplanıp gelecek olan yarın
Aklı fikri inancı ilmi niyeti bilinci yolu yordamı iradesi karakteri kişiliği
Yeni dünya düzenine itirazsız tepkisiz uyumlu bağımlı
Çözümsüzlüklerin hiç durmaksızın yenilerini yaratan kulluk köleliğe sarmal
Acıyı bal eyleye gide dün bugün ve yarına,
Hayatından boşaltılarak yidilen güdülen tüketim tezgahına indir bindir
Boplaştırılarak her korku karanlılıkların ardındaki
Çok baskılı renkli fosforlu ilahı belirsiz yankı yansımaları
Ve paravan arkası ölümün çullanıp çöktüğü tabela yazıtlarıydı
Şubat/21
Kayıt Tarihi : 1.3.2021 14:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!