Tek tek attım taşları denize.
Birer birer battılar suyun dibine.
Attım aşklarımı denize.
Ağır ağır batıyor şimdi derinliğe.
Gömülüyor dipsiz denizin dibindeki kuma.
Tıpkı yüreğimde gömüldüğü gibi
Yürüdüm mü kendime geliyorum.
Bir nefes daha çekiyorum memleket havası.
Hanutçuların teri kutsal mıdır diye sordum
Yenikapı Çingenelerine.
Gülüp geçti kızancıklardan biri.
Kaleiçinde topallayan köpeğin gözleri
Yaş 24
Yolun neresindeyiz?
Bilemem.
(Cahit Sıtkı yolun yarısında ama ya ben?)
Yazabilmek için;
Susmak gerekir.
Sustukça iç dünyanda,
Kalem bir şair gibi başlar
Anlatmaya.
İçiyorum 52 şişe
Hem de zebelliyetsiz.
Birden kapı çalınıyor(dı) .
Neyse onu yarın hatırlarım.
(ben değil vallahi, rüyam yazdı bu şiiri)
Neden hep güzeldir denizi olan şehirler?
Ve
Neden mideye kabuğunda erir düşlerim?
25.03.2010
Kaçıncı bahar bilmem ki, bu kaçıncı!
Her yeni sisli sabahta,
Kafalar bulutlu,
Yürekler donuk.
Yalnızlığın kıyısında uçan kuşlar,
Korku sinmiş üzerlerine.
Dün , bugün ki gibi aklımda.
Beni terk edip gidişinin
Sancısını yaşıyorum hala.
Bugün , Dün ki gibi aklımda
Saplantılı aşık kıvamında.
Sensizliğin acısını yaşıyorum hala.
Sarı ip,
Sıkışmış kalmış kitap yaprakları arasına,
Sarı ip,
Canı neler çeker.
Temiz bir hava çekmeli ciğerlerine
Oh be İstanbul demeli




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!