Otuz yıla yakındır, her ton ile çağırdım;
Candan lebbeyk demedin, davetime bir defa!
Çoğu yavaş söyledim, nadiren de bağırdım;
Ciddi kulak vermedin, yasak savdın her defa.
Hiç kaale almadın, nice güzel sözleri;
Hazırlan sefer var, baki âleme!
O an gelende; beyhude giryan!
Düşersen ansızın sen o eleme;
Faydasız ciğeri eylesen biryan!
Malından mülkünden ederler seni!
Sarmış başa gafleti, sarık sanıp bir gafil
Âlim sanır kendini, ilme yaban o cahil
Laf-u güzaf’tır işi, yok salahat, diyanet;
Kimselere hayrı yok, hem avare hem bahil!
Hanım durmaz eder dırdır
Demez; beyin beyni vardır
De işkencen ne kadardır?
Olmaz olsun böyle hayat!
Terk et onu git kabre yat!
Yok alemde şirke yer;
La ilahe illallah!
Bu gerçeği evren der;
La ilahe illallah!
Gayet zahir şu gerçek
Yüce senin makamın, sakın düşme oradan!
Eda eyle şükrünü, madem vermiş yaradan!
Her haline dikkat et ve de her bir sözüne!
Mürşitliğe layıkken, olma lütfen sıradan!
Az şeref mi be hocam, vekil olmak Nebiye?
Parsacılar gelince, bi-hoş olma be hoca!
Madem fırsat elinde, gerçekleri et boca!
Niye bunun tersini, yapıyorsun her sene?
Hayret eder haline, ehl-i şuur genç, koca!
Yağ çekmeye gerek yok, anlat artık şu işi!
Hafızana doldurup; binler Hadis ve Ayet;
Ehl-i ilmin indine, oldun ehl-i dirayet.
Öğrendiğin şeylere, etmez isen riayet;
Lütfen onu ellere, etme nefsim rivayet!
Ey dünyalık devşiren; halin nice bir haldir?
Zira akil bir kula; böyle tavır muhaldir!
Kar istersen geç ondan ve bekaya dön yüzü!
Bil ki fazla mal meta; ahiret de vebaldir!
Birçok bahtsız baba gibi, oldum ben de dert babası!
Nankör çıktı çocuklarım; olamadım mert babası!
Belki birer merd-i zaman, olacaktı evlat, ayal;
Demeseydi anneleri; çocukların sert babası!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!