Marmaranın Hikayesi
Basamak 1
(Deprem)
Tasalardan ırak
Uyuyordu, kırmızı kiremitli çatılar
Gün, silik soluk, çekiliyor aheste
Çilingir sofrasında, hatıralar bahiste
Geçmiş zaman, şen kahkahalarda gül
İçilen, birkaç kadeh sonrası bülbül
bilinen kasvetindir, örtündüğün peçe
Dar Sokaklar
Dul bakışlı pencereleri, okşuyordu sesi
Issız sokakların, sessiz nefesi
Dilsiz kavalında, perde perde nağmeleri
Biteviye, yıldızların,
Sırlı camlarda nakışı
Açlık, fakirin dostu.
Fakirin nefesi!
Zemheride uzanan çamaşır ipi.
Bıldırda aç
Bu yıl da aç!
Umut oldu, zerzavat!
Güneş çatılardan çekiliyorya ufak ufak,
Ilık ılık sevdalı öpücükler kondurarak.
Kuytulardan bir edayla kurtuluyor karanlık,
Günün sönük,silik eteklerini okşayarak.
Gün batımı çekerken perdelerini yavaştan,
Şarabi akşamlar
gülkurusu tenli elleriyle okşayınca
kızıl fistanlı
kız oğlan kıza benziyor şu gemi
Çıplak çırılçıplak gecenin
gözlerim yıldızları beyhude aramakta
karanlık bir kuyunun ta dibindeyim
sızım sızım sızılar içim dışım
güzel dostlar terk etmiş pek perişanım
şarabi akşamlarda buğulanmış kadahlerde
yudum yudum içince dünyayı
efkara boğanların gelmişine geçmişine
dem ile edilmeli küfür
abdülmennan aktürk
24.10.201
Kalbimin derinliğinde, sizinle ilgili gizli duygular,
Size karşı, ifşa edilemeyen, gizlenmiş, duygular.
Görünce, hapis oluyor, kalbimin zindanına, sizi.
Bilmem, nasıl faş etsem, hislerimi, görünce sizi.
Denizin tuzlu gözyaşları içerisinde
Dizginlenmemiş haylaz öfkemi
Döverken rüzgârın ezgileri
Şimdi anımsamıyorum ne zamandı
Tepende sokak lambası
Gizliyordu dibindeki karalığı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!