Ateşi söndüren sudur, üzerine sere serpe dökülünce,
İnsan, fitne yumağı olur, ar perdesi sökülünce,
Hep bir aceledeyiz, insan oğlunun her işi acele,
Belki de biliyoruz, bu telaş götürür bizi ecele...
Hırsı dindiren musibettir, akılsız başa gelince,
Adamlığın mektebini okumadın mı neye yarar,
Hayatın mürekkebini yalamadın mı neye yarar,
Dost dediğin insanı, saramadın mı neye yarar,
Kat'i olsun, senin olsun, iyidir en kötü karar...
Damağa su vermeyen eli kırmadın mı neye yarar,
Akşamına aydınlık,
Sabahına karanlık çökmüş
Betonlara mahkum bir şehrin,
Yüzü asık, yüreği kinli insanları olduk.
Uzay çağı diye hayal ettiğimiz,
Bu fotoğrafı çeken deklanşör kırılsın,
Bu fotoğrafa müsebbip kanlı eller kurusun,
izleyen gözlerimiz nem tutacak ya hani,
Acizliğimize nişan, bize de yazıklar olsun!!!
Bir atım olsaydı, sana gelseydim çocuk!
Eylül ile Ekim, kardaş gibidir insana, hemi sıcak hemi serin.
Kasım, Amca oğlundur, hemi serindir, hemi derin…
Aralık, Dayı oğlundur, hemi soğuk, hemi ılık…
Ocak, bacanaktır. Tedariksiz meyl etme.
Kahkahayla gülesim varken,
Ölesim geliyor bazısıra,
Sonra ağlayasımın içinde,
Mutlu olasım'ı zorlayıp,
Kendime misafir oluyorum...
Her sabah yeni güne uyanan,
Ekşi de olsa, tatlı bir rüyadır hayat,
Hiç bir şey dünde bıraktığın değil,
Ne de kimse dün tanıdığın gibi değil.
Dünya, etrafında döner sanar insan,
...
Bir Derviş sorar, Su var mı içmeye?
Bilene sorar gibi, Yol var mı geçmeye?
Su senindir, içmen için, Allah'tır ma'ruf,
Yol senin yolun, O'nun emrine Matuf...
Sapanımı umuda yaslayıp,
Zalimleri taşlıyorum.
Onlar ölümü son biliyor,
Ben ölünce başlıyorum...
Ettiğim dans hazırlık düğüne,
Kapı ardı gurbettir derdi eskiler,
Eskidi herşey, yenisi eklendi...
Pencere önlerinde, gidenler,
Kapı ardında, kalanlar beklendi.
Giden, aynı kişi olarak dönmedi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!