Ölüm dediğimiz şey,
Yaşamın kendisi olmasın,
Belki de bedenden,
Ruh çıkınca ayılmasın,
İki boyut iki âlem,
Dün bende bir adam sandım selam verdim,
Trene bakar gibi baktı almadı selamımı
Sordum soruşturdum öğrendim nedenini,
Selamsız köyünde büyümüş öküz gibi yetişmiş,
Biz İstanbul’da doğduk yetiştik,
Hayat yolu değil,
Sanki koşu yolu,
Benzim artık soldu,
Bahanelerim doldu taştı,
Dünyaya da daldıkça daldım,
Ne dersin Usta...
Akraba-i taallûkat,
Sekerat-I Mevt vefat,
Ölüm bu gel de anlat,
Habersiz zamanı belirsiz,
Sensin Allah’ım bize zikrettiren
Kalplerimize ilham veren
Ne mutlu Rabbini bilene
Sensin tüm övgülere layık olan
Bir rüya ki yine sensin lütfeden
Hayat nefessiz imkansız,
Hayat sevgisiz acımasız,
Hayat gayesiz anlamsız,
Hayat sen yoksan cansız,
Aşk kalbim’de bir çarpıntı,
Uzaklarda arama beni
Yakınındayım,
Atan Kalbinin tam
Ortasındayım,
Özlemden çökse de tüm
Bedenim,
Ey maşa olan vatansız,
Ey hain olan imansız,
Ey zalim olan kitapsız,
Ey küresel güç Allahsız
İtlerinizle gelseniz ne olur,
Öyle bir sınır ki bu sınır,
Bilmeyeni nar kuyusuna düşürür,
Öyle bir sevgi ki bu sevgi,
İsa'yı AS Hâşâ oğul diye taptırır,
Gök suskun bulutlar yorgun,
Toprak çorak tohumlar bitkin,
Artistliğin lüzumu bu zamanda değeri yok,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!