Pazara çıktım heybeme mani epeyce tıktım,
Naaş gibi sıra sıra sıralanmış tezgâhlar,
Pazarcı amcaya biraz latife yaptım,
Dedim senden huzur varmıdır irisinden;
Yeğen huzurun mevsimi daha bize gelmedi,
Bir büfe vardı: çocukluğumda
Şehremini lisesinin sokağında
Yorgancının tam yanında
Demirden 2,5 lira babam harçlık verir idi
Buradan goralı yer, birde akola içerdim
Camii cemaati vakit namazı kıldı,
Musalla taşında Cenaze vardı,
Cemaat sevap için duaya katıldı,
Merhumun eşi dostu kenarda Niye,
Merhum ezandan rahatsız olurmuş,
Hey kanki şiirini üstüme alındım,
Vallahi oraya kadar okudum bayıldım,
Altmış dakika okudum durdum,
Bazen güldüm bazen sustum,
Yahu dedim kimdır bu zatı muhterem,
Dün dendi padişahım çok yaşa,
Allah’ın gölgesi bilir kulluk başa,
Gün geldi sanduka tek yasa,
Gelen ezdi giden ezdi
Milletim sen çok yaşa,
Bu çağın en büyük talihsizliği
bu cesur ümmetin ödlek
yöneticilere tesadüf etmesidir.
Abdürrahim ŞEN
Sadece korkak ödlek mi ?
"Var olmamız bir hakikat ise,"
Varlık olduk akıl ile yorduk:
Gözle gördük kulak ile duyduk,
Her şey bize yarar kılındı,
Aslında gaye sınavdı bunu anlamadık,
Tükenmiş ve Umutsuzluk sarmıştır tüm benliğini,
Gecenin ayazında, yazarsın ‘Kalırsın’ dizelerini,
Gaflet mezarına girip, ölüm uykusundaymışsın gibi,
Beyin damarların tıkanmış, felçlisin bir nevi yani,
Bilirsin kendin eşeleyip, kendine çukur açtığını,
Çocukluğumda Bayramlarda,
Mazide kaldı Hatırlarda,
Hiç yeni elbisem olmadı,
Ayakkabı mı o da alınmadı,
Teyze oğullarından geliyordu,
Tencereye atmış, Türlüsünden çürük ve ham sebze,
Güzelce rendelemiş, Birazda su baharat katmış,
Ocağın altını körüklemiş ve İyicene kaynatmış,
Çorba İçmeye hazır koyunlar, ‘Dağıtmış’ onlara kepçesiyle,
Ustası mutfakta maharetli, Kafasındaki külah ve tilkisiyle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!