Yaşlandık artık,
Bahar gelmez bize,
Anılar hüzün türküsü,
Çalmaz bize,
Zülküf dağı sen tanırsın sevdiğimi,
Senden gelen kaybettiğim yârimi,
Çıkıp baksalar tepelere görülür Ergani,
Seslenseler yankılanır Aşkımın kederi,
Nice üstatlar deli divaneler çektiler bu acıyı,
Eşimin memleket Bolu,
Destanı beyi ve Köroğlu,
Orada bir köyümüz var,
Dört divana bağlı yalacık'ta,
Bizim evimizde oracıkta,
Kerpiçli dört duvar arasındayım,
Borç yüküm çok büyük,
Düşünce sarmalındayım,
Yazdım ki deftere unutmayayım,
Hem hesaplı, Hem de kezzaplı,
Yüklenmişim eşekler gibi işte,
Seraplar:
Bazen müjde
Bazen kâbus
Denizin kıyısına
Sürüklendirilen balıklar
Tabiat rengârenk boyalı,
Gök maviliğine tıpalı,
Deniz göğe aynalı,
Âlemler döşeli dayalı,
Âmâya Renkleri tarif etsen anlamaz:
Malatyalı kayısı reçeli getirmezsen küserim,
İşaretin Kızıl Elma, ya istikamet?
Birlik versin cümlemize Allah,
Yolumuz ya Felaket ya Selamet,
İstikbalimiz Nizamı âlemi ilahi Kelmetullah,
Makamı fevkinde,Beyni sulanmış,
Şeytan kisvede,Sözde hocaymış,
Söylemiş işte ,Kardan adam put'muş,
Hocanın müritleri kafa hapı yutmuş:
Böyle mezhebe böyle imam,
Hop orada destur memur efendi,
Ne kadarda hak yasadan uzaksa'da
Devletimize karşı boynumuz İncedir,
Vatan için şahadet kılıcımız keskindir,
Devletimin kisvesiyle bize racon kesme,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!