Dişiliğin yaban atlarına benzer
Dik başlılık seni sen yapan haslet
Romantizmi ötelesen de aşk dolusun ağzına kadar
Elin avuçlarımda erirken terinin terime karışma arzusuyla
Yaprak yaprak nemlenir mahremin
Vadinin iki yamacında birer gözetleme kulesi
Kıskançlığından çatlasın nar bahçeleri
Ah dişim.
Bir tılsım var dilinde değdiği her şey zil zurna sarhoş
İnce ince çözülmekte geçmişin çetrefil kareleri
Kendinle yüzleşme ısırgını avuçlamadan bir adım ileri
Her sözün çılgınlığa sürüklendiğim haz uçurumu
Harici konuşmalar derin yolculuk arifesi
Ah dilim.
Adapla edebin sarmal olduğu erdem gözesinde
Nü sözcüklere asaleti giydiren çağdaş ozan
Kaya böğrüne yuva kuran keklik sesleri
Bozlak havalarla tutuşturur denizleri
Egeden boğazlara tat getiren lezzet bağı
Biraz rüya biraz düş
Bir küçücük gülüş bir dirhem umut
Ah çocukluğum.
Kayıt Tarihi : 1.2.2011 15:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Haz duygusu varoluşun en girift en önemli duygularından birisidir...Haz duygusu tek tek ele alındığında beş duyunun tamamını aşkın ve fakat bununla birlikte beş kanalın beşinden de beslenen bir özelliktedir..Bir kendini unutuş, bir kaçış ,bir yokoluş izleği olarak var olan bu duygu en zirve görünümünü cinsel şekliyle alır..''.uçurum'' metaforu bu duyguya denk düşen ve bir çok şairce kullanılan bir metafordur..
Mukayeseli olarak ele alındığında Ahmet Erdem şiirlerinde bu duygunun sık değinilen bir olgu olduğu görülür..Şairin bu şiirin birinci bölümünde yaptığı hızlı girişi ikinci ve üçüncü bölümlerde yansıtmalarla ve eğreltilemelerle dengelemek istediği görülüyor..Bu duyguların dışavurumunda , toplumsallaştırılmasında tam da jung un söz ettiği kolllektif şuuraltı ve ahlak kurallarıyla karşılaşırız...ve uçurum ve inzal duygusu neticesinde takiben günah duygusu , çocukluğa dönme isteği hatta ana rahmine dönme isteği olarakda tezahür eden bir yönü üzerinde durulur ...
Esasında bastırılmış duygular vücut ve zihin ve nesnel dünya aralığında yani dışavurum esnasında başka yerlere kanalize oluyorlar. Mesela bu bastırılan şey sanat oluyor. kumar oluyor derin hobiler olabiliyor.
Nitekim psikanalist tenkit yöntemini kullananlar, büyük şairlerin ve sanatçıların, bastırılmış bu duyguları olumlu yöne kanalize etmeleri sonucu büyük eserler meydana getirdiklerini söylüyorlar.
Şiirin temine hakim olan yönü şahsi kannatimize göre değerlendirdikten sonra şiirin teknik ve yapısal durumuna bakalım..Şiir anlaşılır kelimelerle ve ve bilinçaltı yansıması tekniğine en uygun şekil olan serbest mısra düzeninde ele alınmıştır..musiki iç tını ile birlikte görsellik öne çıkarılmıştır...görsel metaforların yeterince naif olmadığı söylenebilir..şiiri yaralayacak kadar net görüntüler olduğu kanaatindeyim...Şiirde türkçe ifade edebilme gücü güçlü seçilen kelime yelpazesinin genişliği ve bu yelpazenin şiirin arkafonundaki temaya yakışır estetikte olduğunu söyleyebilirim...
Saygılarımla...
Ne özgün ne vurucu bir dize hoş şiir baştan aşağı imge denizi.
Ahmet bey kutlarım siziiiiiiiiiii
Bakıp bakıpta o maziye ah ederim.
Böyle bir şarkı vardı nasıldı O Ahmet abi?
TÜM YORUMLAR (5)