41 NUMARALI YOLCU
Gokko Fuat Şarkışla Cezaevi ‘nden kurtulduğu sırada akşam olmak üzereydi.
Sokak başında durup gerinerek etrafa baktı.
İlçe küçücüktü ve ne yana baksan işte o yanda çabucak tükeniveriyordu. Ilık akşam güneşinin son ışıkları yakın tarlaları solgun sarı bir renge boyayarak ekini biçilmiş toprakta titreşmekte, yakınlarda sarı görünen dağlar uzaklara doğru morararak kararmakta ve serçeler yorgun kanatlarla yuvalarına dönmekteydiler.
Gürültü caddenin alt başından koptu.
Hoyrat bağrışmalar akşamın yeni başlayan sessizliğini bir baştan bir başa çarşaf gibi yırtıyor, itişe kakışa caddeyi doldurmaya çabalayan kalabalık gitgide büyüyor, gürültüler haykırışlara, haykırışlar yalvarışlara, yalvarışlar küfürlere karışıyordu.
Unut demek kolay gel bana sor bir de,
Unutamıyorum işte unutamıyorum,
Birşey var şuramda beni kahreden,
Şuramda tam yüreğimin üstünde,
Çakılı duran birşey var,
Elimde değil söküp atamıyorum.
Devamını Oku
Unutamıyorum işte unutamıyorum,
Birşey var şuramda beni kahreden,
Şuramda tam yüreğimin üstünde,
Çakılı duran birşey var,
Elimde değil söküp atamıyorum.