Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah Azze ve Celle
Ya Rasulallah,
Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Devamını Oku
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Muhammed' in kızı Fatımatüz-Zehra
Velilerin anası...
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
' Ağlama kızım ' diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diye mi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni alemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
'Seni bizim elimizden kim kurtaracak' diyorlardı
Sen,
Sen ' Allah! ' diyordun
Allah Azze ve Celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen ' Allah! ' diyordun
Arş-ı Âla titriyordu
Bedir' de ' Allah! ' diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi:
' Anam babam sana feda olsun ' diyordu
Merahabalar Dursun Ali Kardeşim.Bu güzel ve anlamlı 40 Yaşındasın Rabbimin Resuli anlmalı yaşantısından kesitler defalarca dinlesem bıkmam anlatımınız çok farklı sanki birlikte yaşamış gibisiniz.Tv. de izlemiştim sizi her izleyişimde sanki içim ağlıyor adeta.Kutlarım Sizi Sevgili Dursun Ali Kardeşim yolun açık olsun inşallah.Saygıyla sevgiyle aklın
Ya Rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın...
yaa bizler nereyedeyiz:((
peygamber şairi olmak ...
40 Yaşındasın
Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah Azze ve Celle
Ya Rasulallah,
Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.
İşte
Bir yaşındasın,
Beni Sa'd yurdundasın
Sana süt anne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor Beni Sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana aşık...
Ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında...
Hz.Halime kucağına alıyor seni
Yüzünde bir gölgelik...Seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor...
Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni...
Altı yaşındasın
Medine-i Münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve Ümmü Eymen
Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda, Ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
Ebu Talip bir başka seviyor
Ya Rasulallah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında
Onlar anne deyince sen yere mi bakardın
Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı Ebva'ya
Kaç gece anne diye hıçkırdın
Efendim!
Senin yerine de anne dedik annemize
Senin yerine de baba dedik
Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın
Kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen Muhammed-ül Emin' sin
Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var
Otuz beş yaşındasın
Hadi gel bekletme yar
İniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel bekletme yar
Sinesi çatlayacak Rasul bekleyenlerin...
Hadi gel ey Yâr!
Nurdağına davet var
İşte
Kırk yaşındasın
Hira Nur dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan ' Ah! ' sın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen Nebiyullahsın
Sen Habibullahsın
Sen Rasulullahsın
Niye incittilerki seni sultanım
Niye işkence yaptılarki sana
Ebu Talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar
Himayesiz kaldın diye mi
Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
' Amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin ' diyişin
Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
Biri koşuyor Mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş Arş-ı Âla
' Bu koşan kimdir ' diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim?
Ve cevap veriyor biri:
Muhammed' in kızı Fatımatüz-Zehra
Velilerin anası...
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
' Ağlama kızım ' diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diye mi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni alemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
'Seni bizim elimizden kim kurtaracak' diyorlardı
Sen,
Sen ' Allah! ' diyordun
Allah Azze ve Celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen ' Allah! ' diyordun
Arş-ı Âla titriyordu
Bedir' de ' Allah! ' diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi:
' Anam babam sana feda olsun ' diyordu
Ya Rasulallah
Medine-i Münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar Oğulları'nın küçük kızları seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
' Beni seviyor musunuz ' diye sormuştun onlara
' Seni çok seviyoruz Ya Habiballah ' demişlerdi
Sen de:
' Allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum' demiştin
Bu gün yaşayan gençler var
Neccar Oğulları'nın kızları diğil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun
Altmış üç yaşındasın
Refik-i Âla duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak:
' Görüyor musunuz ne kadar güzel ' demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti:
' Anam babam sana feda olsun ya Rasulallah, onu bana ver '
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
İstendiğinde katiyyen ' hayır ' demediğini bile bile
' Peki ' dedin o zata
Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Aynı cübbeden yine yine diktirdiler
Ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun Ebu Hureyre' nin diliyle:
' Benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne de evladımız olsaydı diyecekler '
Ve Hz. Enes ile paylaşmıştın özlemini
' Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim'
Sultanım!
Ey Medine minberinde ' ümmeti, ümmeti ' diye hüznü giyen sevgili
Ey Mekke mihrabında alemler hesabına ' Allah! ' diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, bey' at ettik
Rabbinden bize ne getirdi isen amenna
Duyduk, itaat ettik
Ya Rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın...
Dursun Ali Erzincanlı
EVET O BÜYÜK RESUL ÜMMETİNİ BİR AN BİLE BIRAKMADI,NE MUTLU ONU PEYĞAMBER BİLENE...
Saygı deger dursun ali erzincanlı saygılarımı sunarak sizingibi efendimize hayranlıgımızı dile ketiren bir şiir getirdim düşündümde buşir buraya daha iyi ykışır eyer sizde benim sayfamda ziyaret edr davetiğme içabedrseniz beni ziyadesiyle sevindirir siniz sevgiler selamlar bir (hayranınz)
&&&Nurlu yolculuk efendim&&&
Bugün yine doldun hayallerime
Sen doğarken meleklerin getirdiği
Seni saran ipek kundaktım
Yer yüzüne teşrif ettiğin ayın
Bağrına sığındığı bahardım
Bugün yine doldun hayallerime
Başında sana gölge yapan buluttum
Müminler yanlız seni güneşten koruduğumu sanırken
Ben sana hayranlığımdan
Seni daha yakından görebilme ümidiyle
Sağnak sağnak hîraya boşaldım
Bugün yine doldun hayallerime
Mescid-i Aksânın avlusunda bir taştım
Sen davetlerin en güzeli için kaybolurken gözlerden
Ben mahzun derbeder avluyu terk edişine baktım
Bugün yine doldun hayallerime
Hatice'tül kübrâ'nın servetinde
Bir hurma çekirdeği oldum
O mübarek öpülesi ellerinde
LİECLİLLAH dağıldım
Bugün yine doldun hayallerime
Bedir'de Uhud'da kanların bir birine karıştığı meydandım
Uhud'da bi an sımsıkı birleştirdiğin avuçlarına damlayan kanı görünce
Yitirdim kendimi bende dağıldım
Hamza'nın Mus ab'ın Enes'in kanlarını saran kumlardım
Rab'bime'sîmâlarını düşümde göster'diye yalvardım
Bugün yine doldun hayallerime
Medîne'liler seni misafir etmek için bir birleriyle yarışırken
Ebâ Eyyüb'ün niyetindeki güçlü davettim
Sen zaten davetlerin hep farkındaydın
Bugün yine doldun hayallerime
Veysel Karâni hasretinle
Çöller diyarlar aşarken
Veysel Karâni'nin ayağında nalın-ı sandaldım
Bugün yine doldun hayallerime
Güllerdeki dikendim
Sana açılan senin kokunu taşıyan gülleri
Yalan sevdalara kurban edenlerin canını acıtandım
Bugün yine doldun hayallerime
Dinlenmek için yaslandığın ağaçların dalarında
Seni serinleten yapraklardım
Hatırlandığında sinelere düşen hardım
Sen yürürken RAHMAN'a ardında bıraktığın
Ölüm hükümlerine eyvallah dedirten davandım
Sonra ilkilip kendime geldim
Ben sadece ümmetinden vefasıııııız bir yardım
Yokluğunla yine kor oldu yüreğim
Sen benim canımdan öte candın Nurlu yolculuk
Rabiye Tanrıverdioğlu
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ne kadar güzel bi naat.
Negüzel, güllerin efendisine gönülden kopanları vermek.
Negüzel, gül bakmak ,gül görmek.
Negüzel, gül bahçesinde dolaşıp, gönüllere gül serpmek.
Negüzel,gönüllerine gül kokusu sinenlerin, duâlar kervanına girebilmek.ALLAH C.C RAZI OLSUN!
Her okuduğumda veya dinlediğimde tüylerimi diken diken eden bir şiir.Efendiler Efendisi'ne (sav) olan sevgi ancak bu kadar güzel anlatılabilir sanırım.Bu yüreğe sahip Dursun Ali Erzincanlı'ya başarılar diliyorum.Yüreğine sağlık
bu güzel şiiirlere ne denir ki yüreğinizin sesi bunlar ve aslında bizlere de tercüman oluyor sunuz biz o yürek yangınını dökemek istesekde sözler çıkmıyor ama allah yar olsun ve bu yüürek var olsun daha nice şiirler dinleyelim ve okuyalım inşallah
Bu şiir ile ilgili 47 tane yorum bulunmakta