Yürüdük yüz yılda sert adımlarla ufka doğru.
Delerek karanlığı akın akın aştık zoru.
Bir meşale gibi Cumhuriyet hep göğsümüzde,
Görünür aydınlığı başka bir gözle her yüzde.
Kalktı ayağa bir ulus atılıp devrimlerle.
Böyle buyurdu çünkü atamız: ‘’Durma, ilerle!’’.
Dört koldan örüldüğünde yol aldı medeniyet,
Cehalet boğulurken dipte, yükseldi memleket.
Türk durma! Koşacaksın aldığın güçle ileri.
Taşı ışığınla yarına altın nesilleri!
On bin yıllık geçmişi şahlandırdık yeni baştan,
Filizlendi dipdiri umutlar her yıkık taştan.
Can verdik güneşler gibi sevinçle bu toprağa,
Dimdik şimdi milyonlar doğacak yeni bir çağa:
Tütünce Anadolu'nun ‘kızgın çelik ocağı’,
Yükselsin yalazlarla yükselsin Türk’ün sancağı!
Gökteyse ‘istikbal’ yağız göklerin ötesinde…
Sor dağlara ‘’kim tutabilir bizi kafesinde?’’.
Sakın, yolundan dönme sen çevrilse ‘hain namlu’..!
Sanma ürker en sarp yürekler, içi inanç dolu!
İlerledik nerede bir ah varsa bayrak bayrak
Demir zırhlılarla zıpkın şimşekler yağdırarak.
El biziz, ad biziz, şan biziz adaleti tutan.
Ne mutlu soyuma ki, yatıyor içinde vicdan.
Gece bize öykünür ay, gündüz yine parlarız…
Bu vatanın bağrında duran demir kazıklarız.
Bir meşale gibi Cumhuriyet hep göğsümüzde,
Görünür aydınlığı başka bir gözle her yüzde!
Kayıt Tarihi : 21.4.2020 22:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!