Özlüyordu adam, özlemek istediği sesler vardı, o seslerle tekrar tekrar konuşmak isterdi adam, derdi ki veya demek isterdi ki, sevginin sesini duydun mu sen?
Veya ağlayan sesine bakıp ağladın mı sen, ağlarken hiç düşledin mi onun güldüğü geceler boyundaki sesini tarif ettin mi?
Sen yazdıklarında, o adamın gülüşüne hiç rastladın mı?
Sen, tek fotoğrafını çektin mi hiç, bir ömür boyu, senle gülmek isteyen fotoğrafını, kulağına şarkılar mırıldarken hiç lamba ışığındaki yüzünün titreşimlerini gördün mü gözlerinde?
Sana sevdiğini söylerken, hıçkırıklarını sadece senin bildiğini, bildim diyebildin mi ona?
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta