Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı:
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Kara sevdalı birer aşıktı.
Bir hayalet gibi dünya güzeli
Devamını Oku
Gece şehrin kapısından çıktı:
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Kara sevdalı birer aşıktı.
Bir hayalet gibi dünya güzeli
Çok güzel bir şiir.Tebrikler.
Gönül....... ;
Adresi muamma, varlığı rivayet, etkisi dirayet...
Acısı,sızısı belli, izi nemli, kapansa da yarası küllü...
Sevgili dost,
Hasbihâl edilecek belki de en dik kafalı bir muhatap seçmişsin..Seni anlayıp anlamayacağını bilmiyorum ama, çok yazdıracağından emimim....
kalıbı,ölçüsü,duraklarıyla/
sesi, dokusu ve ahengiyle,
Eksiksiz bir şiir dökülmüş yüreğinden kalemine..
Eyvallah..
Selam ve sevgilerimle
Gönül kaleme fısıldamış, yazdırmış kendini,
Çok güzel işlemiş mısralara Sevda andını,
Mecnun'un,Ferhat'ın gönülleri, mağluptu amma,
Metin kardeşimin gönlü ,yenmiş AŞKIN fendini.
....
Gönlünün zafiyetini,gönlündeki kalem eliyle ustaca yazmasını bilen Can Dostum.
...
Kalemin elif gibi dimdik oldukça şiirde,
Gönüllerimiz daim, aynı kalacaktır fikirde.
...
Kalbinden nur,gönlünden huzur eksik olmasın.
Allah(c.c)'a emanet ol.
kalem igne olmus beyaz kagida,
Islemiste islemissin gardasim,
Gönül isyankardir tenbih,ögüde,
Hüzünleri döslemissin gardasim..
aklimla yüregimle,duygu duygu okudugum siirdi,
tebrikler,Kocaman yüregine,
Selam memleketin gönül erine,,
Sevgili Metin abim, can abim,
Bugün yola çıkıyorum memleketime doğru iki gün burada olmayacağım. Gitmeden sayfana bir uğrayım dedim ki meltem rüzgarlarının o güzel esintisi çarptı yüreğime…
Bir güzel siması aklını çeler,
Yandıkça, dağlanıp-pişersin gönül…
Delice bir bakış bağrını deler,
Ateşte kaynayıp, taşarsın gönül…
Güzeli güzel yapan senin ona gönül gözüyle bakan gözün değil midir? Güzelliği anlamlandıran onun görüntüsünden senin yüreğine düşen sevda değil midir? Türküleri dünyanın dört bir yanından dinlenen Aşık Veysel bir türküsünde,
“Güzelliğin on para etmez
Bu bendeki aşk olmasa”
Demişti. Bence çok güzel anlatmış. Güzeli güzel yapan onun kaşı gözü değil senin onun saçlarına taktığın sevda tacıdır diye düşünüyorum…Bir kere sevdaya bulaştı mı bir adam iflah olmaz artık. Sığmaz yeryüzüne, dağa vurur kendini, tepeye vurur. Akan bir su misali, yağan bulut misali…Hiçbir yere sığmaz da gelir bir yüreğe padişah olur…
Sevdaya örülür, saçının teli,
Dokunur yüreğe, aşkın danteli,
Bendini yıkar da duygunun seli,
Çağlayıp divane, coşarsın gönül…
Saçının telini sakınmaz mı sevdiğinin rüzgardan. Kendi bakışından korkmaz mı o narin yürek…Sakınmaz mı güneşten, mehtaptan…Bebeğinin başını geriye atmasından korkan anne misali özenerek yaşamaz mı sevdasını…Kimi zaman coşkun bir sel gibi, kimi zaman durgun bir dere gibi. Kimi zaman vahşi bir orman gibi, kimi zaman sakin bir deniz misali düşmez mi sevdiğinin kollarına…
Kirpikler küs olur, uykusuz göze,
Meramın dökülmez, yazıya, söze,
Kül ektim sinemi kavuran köze,
Durmadan altını, eşersin gönül…
Her an onunla olabilmek ağrısı saplanırken yüreğe, geceye süs olan altın yıldızlı bir bakış sevgilinin kor yüreğine bir yudum su dahi serpmeyecek midir? Adı altın harflerle tarihe geçmeyecek midir Leylâ misali…Gündüz hayalde gece rüyada olan sevgiliden gelen dertlere döş yapmaz mı sineyi. Değil bir damla kan bütün canlar verilmez mi uğruna Kerem misali yanmak düşse payıma diye dua etmez mi sevdayı kendine Kabe eyleyen?
Sılada olsan da, sana gurbettir,
Uğurda ödenen, diyet, hasrettir,
Zincire bağlasam, içinde derttir,
Kırıp da peşinden, koşarsın gönül…
Yanındayken özlediğimiz sevgilinin, varlığın bir dert yokluğun başka bir dert olsa yine de hiç durmadan koşup gidilmez mi peşinden…Başını göğsüne yaslayıp bir gülüşe bir ömür verip ne varsa bildiğim öğrendiğim hepsini unutup yine peşinden koşulmaz mı bütün zincirleri kırıp. Bütün her şeyi silmez miyim? Roma’yı yakan Nero’n misali…Bir bakışa bir gülüşe ödediğin diyete kurban olayım can abim. Sevdayı bu kadar güzel mi anlatır kalemin?
Eğdirir başını, kanun misali,
Bükülüp kalırsın, bir “nun” misali,
Leyla’nın düşüne, Mecnun misali,
Bilinmez çöllere, düşersin gönül…
“Leylâ olmak güzeldir amma
Mecnun olmak başkadır başka”
Bilinmez çöle düşen de onu o çöle düşüren de birbirini tamamlayan da tamamlatan da sevda değil miydi? Hangi sağlam yürek eğilmez o sevdanın önünde…Hangi yürek o sevdada başrol olmak istemez…Yüreğin çöllerine nehir olacak o bakışı kim istemez?
Kar etmez ki sözüm, desem de “dön gel,
Bırakmaz boynuna, takılan çengel,
Dağları koysam da önüne engel,
Dinlemez, yinede aşarsın gönül…
İşte bu Ferhat’a dağları deldiren sevda ne kadar güzel ve onurluysa, hüzünlü bir özlemle düşerken insanların yüreğine, Mecnun ve Leylâ’nın mezarları arasında biten kara çalılar da hep olacaktır göz yaşlarımızın sel olmasına sebep olan. Leylâ’dan Mevlana’ya giden yolda hiçbir engel tanımadan koşabilene AŞK OLSUN.
Törpüler ömrünü, o sırlı halin,
Takatin tükenir, bükülür belin,
Aynaya düşünce başka cemalin,
Seyredip kendini, şaşarsın Gönül…
Ne sırlarını öğrenebileceğiz, ne de anlayabileceğiz. Girdiği yüreği aslana çeviren sevda önünde eğilip bükülüp bazen kahrolup, bazen baş tacı olup, sevdiğimizin yüzünde kendimizi kendimizin yüzünde onu görüp benden bizliğe giden yola ulaşacağız diyelim…
Can abim, yüreğinden kalemine düşen sevdana selam olsun…Sevda mürekkepli kaleminin hiç tükenmemesi dileğimle…
Sonsuz teşekkür, sevgi, selam ve saygıyla…
Yine çok güzel bir şiir.Tebrikler.
ah o gönül yokmu ...yazdırır böyle güzel şiirler....
tebrik ve sevgilerimle...
Törpüler ömrünü, o sırlı halin,
Takatin tükenir, bükülür belin,
Aynaya düşünce başka cemalin,
Seyredip kendini, şaşarsın Gönül… Sevgili Metin ağabeyim...
yine bayıldım şiirine.... yüreğine... kalemine.... ne güzel yazmışsın... örmüşsün dizeleri sevgiyle sitemle... kalemine sağlık abi... okudukça okunası güzellikte....usta bir kalemden ve koca bir gönülden döküldüm diye bağırıyor şiirin... sevgiyle ve sağlıkla kal...tebriklerimle METİN AĞABEYİM....
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta