Ömrüm bütün teslimiyetiyle hazırlanırken akşamüstlerine
Gece siyah perdelerini çekerken göz kapaklarıma
Şiirlerin susup sarhoş şarkıların coştuğu vakitlerde
Neden benim de suspus olduğumu anlamadın
Yokluğun o keskin zemheri gibi sardıkça cismimi
Ya gidersen korkusuyla uyandırmamak için seni
İçimdeki çocuğun nefesini söndürdüm
Ruhumun yorgunluğu ayrılıkları kaldıramaz diye
Sen gidersen türkülerin ağıtlarında
Benim de gökyüzümde kalmasın mavilik
Irmaklarıma vursun kuraklığı çöllerin
Ve hiçbir yeşil açmasın gönül vahamda
Ve kara bir ölüm yazılsın şehirlerin istasyonlarına
Artık sessiz ağlamalar dinlemeyeceksin
Ya da gülmeyecek hiçbir musalla taşı
Ve ormanlardan yükselmeyecek bir daha kuşlar
Yaralar merhem bulamayacak kadar derin
Ben öyle susacağım ki kuruyacak bu nehir
Bir yangın kavuracak ekin başaklarını
Ve sen gidersen güneşi görmeyeceğim
Öleceğim bir çocuğun avucundan düşer gibi…
Ne olur Susmama izin verme
Uzat ellerini son kez bu melal denizi boğmadan beni…
28.05.2019
Kayıt Tarihi : 28.5.2019 09:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!