Fani dünyanın tozlu yollarında
kırık ayak izleri taşıyor gökyüzüne
çığlıklarını çocukların.
Bir damla suya, bir lokma ekmeğe hasret
kanla yoğrulmuş taşlarda büyüyor acı.
Zalimler,
ellerinde kitapların adını leke yapmış,
dillerinde inancın adı,
ama kalplerinde kin, hırs,
gözlerinde kara bir perde.
Sevgi dinini
nefretin diline çeviriyorlar.
Oysa gerçek dua,
bir çocuğun gülüşünde gizliydi,
gerçek secde,
haksıza karşı dik durmaktı,
gerçek iman,
yüreğini adaletle çarptırmaktı.
Ey zalimler!
Unutmayın, siz de fanisiniz,
bir gün son nefesiniz boğazınızda düğümlenecek.
Ve o an,
hükmettiğinizi sandığınız her şey
ellerinizden kum gibi akıp gidecek.
Biz ise bekliyoruz sabırla,
sevginin güneşi doğsun diye,
zulmün karanlığı silinsin diye.
Kalksın eller,
duayla, merhametle, kardeşlikle…
Yeryüzü yeniden
insana yaraşır bir yuva olsun diye.
Bir gün,
ölümün nefesi dokunduğunda size,
göreceksiniz:
iktidarınız, saraylarınız, silahlarınız değil
bir yetimin duası,
bir mazlumun gözyaşı ağır basacak terazide.
Zulüm bitecek!
Çünkü her gecenin ardında
şafak gizlidir.
Çünkü her kanayan yaranın içinde
bir diriliş tohumu vardır.
Çünkü insanlığın kalbi,
sizi susturacak kadar güçlü atıyor.
Ve biz,
birlikte, omuz omuza,
sevgiyi yeniden yazacağız
kararmış sayfalara.
Gözyaşlarını gülüşe çevireceğiz,
ölümü hayata,
karanlığı ışığa.
O gün geldiğinde,
zalimlerin adı rüzgârda kaybolacak,
ama mazlumların duası
ebediyen yankılanacak gök kubbede.
30.09.2025
~ Gülay Özdemir ~
Kayıt Tarihi : 30.9.2025 21:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yorumu okuyan değer katan yüreğiniz'e bıraktım
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!