Zulmün gölgesi düşer toprağa, karartır her bir yanı,
Her nefes bir açık yara, her gözyaşı kanlı bir anı.
Ah, zalim! Gözünü bürümüş karanlığın hırs perdesi,
Sanırsın ki tahtın ebedi, duyulmaz feryadın sessizliği.
Yükselir dumanı tüter, mazlumun içten yakan ahı,
Bir ateş ki yakar, kurutur toprağı, bitirir her ferahı.
Gölgene sığınsan da boşuna, bulursun sahte bir vaha,
Karanlık basar seni, kalmaz hiçbir ışık, bitmez bu kara dava.
Karanlık bir geceydi, zulüm fırtınası hüküm sürerdi,
Yüreklerde sızı, umutlar sessizce yere düşerdi.
Her yeni gün batımında keder yeniden yüzünü gösterirdi,
Ama bil ki şafak, mutlaka bir gün sökerdi, karanlığı bölerdi.
Toprak şahit her gözyaşına, her derin iniltiye,
Zalimin çarkı döner, son sözü titrer düşer hiçliğe.
Vicdanın sesi yükselir, yırtar her zinciri, her perdeyi,
Adalet şafağı doğar, aydınlatır her köşeyi, siler tüm kederi.
Ve unutma, her karanlık gecenin sonunda parlak bir güneş doğar,
Mazlumun duasıyla, zalimin sonu mutlaka yakındır, çaresiz kalır, boğar.
Her karanlık gecede, hilal karanlığı boğar
Mücahit Kurnaz
Kayıt Tarihi : 10.7.2025 11:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!