Zihni Öztürk Şiirleri - Şair Zihni Öztürk

Sen kur yap bana
Bol bol gül şakalarıma
Hiç komik olmasa bile
Elin kolun hiç durmasın
Hep omuz at bana her gördüğün yerde
Olmadığım yerlerde çook sıkılıyorum de

Kendi girdabında dönmeye başladın artık
Tanıdık yüzler devirdaimde
Sorarsın kendine parlak geceler nerede?
En kısa çığlıklar anlaşılmayanlardır
Gerçekten gidenler içinden bağırır
Uzun vakitler arkanda birikenler mi, yoksa önünde tükenenler mi?

Susamların döküldü üstüme
Simitçi çığlıklarında,ben bir peynir olsam
Sürülsem üstüne sabah kahvaltılarında
Peynir tadında aşk,susam dağılımında hayat
Bitmesin diye bayatlar, aşkım gibi hayat
Sinema afişleri,senin gibi şifreli

Oysa genizlerim hala yanıyordu
Dokunamadığım,göremediğim
Göz kapaklarımdaki sinemalarda
Suarede gösteri başlıyordu
Ayaklarım hep buz gibi
Gişe önlerinde ben

Bugün iyi değilim, çakallar heryerde
Pamuk prenses dalgın, ruhu başka yerde
Ben görevimi arıyorum bu dar basit hikayede
Sanki cüceyim yüreğim yerde
Ormanlar o kadar karanlık ki
Nasıl korkarım, anlatamıyorum

Üstüne yorganı çekmiş yalancı
Ayakları dışarda,yüreğine yabancı
Neden gittin, kollarında gördün sabahı
Ben yalnızlık dehlizlerinde
Dirseğimde derin sancı
Oysa ben seni daha iyi sevebilmek için

Durgun, köşede oturuken
Sen süpermene aşık, ben Osmanlı Beyi
Alüminyum duvarlar nasıl soğuk
Sıkıcı zamanlar, anlaşılmaz saatler
Güneşi görmedin ki,
Yağmursa değmedi tenine

Göğsüm yolu yalayarak hızla gidiyorum İstanbul'da
Bazen ıslak bazen soğuk
O bildiğim şarkılar aklımda
Ucuz kadınlar yatağımda
Uyuşmuşum sen diye,gönlüm esas duruşta
Bakışlarım manasız, sanki ruhum pokerde

Benim aşkım masal gibi olmalı
Gözleri masal anlatmalı
Her gördüğünde beni parlamalı
Bense beş para etmemeliyim
Yine de sevmeli beni kör gibi
Her yalnız kaldığımda sarmalı kollarına

Suskun esrarengiz,gizemli ve anlamlı
Ucuz şarkılar bile anlamlı şimdi
İçtiğim her kadeh daha tatlı

Kapanan gözlerimde sen,
Uçsuz bucaksız ufuklarda