Uzun zaman oldu görmeyeli yüzünü
Duymayalı o hüzünlü sesini
Şevkatli sözlerini
Uzun zaman oldu, alıştım şimdi.
Sensiz geçen yıllarda
Adını anarak yaşadım hep yokluğunda
Senden bana ne kaldıysa hatıra,
Bu gece savuruyorum rüzgara.
Aşkından bana ne kaldıysa geriye
Bu gece yırtıp yakıyorum resimlerinle
Bir geceydi yazın başlarında
Sininle ilk kez o küçük parkta
Başbaşa kaldığımızda
İçimde bilinmez bir acı vardı
Sebepsiz, sadece kalbimi acıtan
Düşün bir kere bugüne değin
Baş tacı ettiklerini
Hepsi ezip bir bir duygularını
Çiğneyip de geçmedi mi?
Düşün bir kere bugüne kadar
Duyursam, bir duyurabilsem
Sesimi sana,
İşitsen senin adınla inleyişini.
Görsem, bir görebilsem seni,
Sönse içimdeki ayrılık ateşi,
Bitse o korkunç özlem artık
Alıp götürsen beni bu kalabalık sokaklardan
Alıp götürsen deniz kenarına bir sabah vakti
Kimseler olmasa etrafta, hiç ses olmasa
Bir tek martılar olsa bizi gören,
Bir de dalga sesleri şahidimiz olsa.
Bazen ellerin gelir gözümün önüne
Parmaklarının arasında bir kalem,
Not alıyorken
Bazen gözlerin canlanır gözümde
Birşeyler araştırır gibi
Arasam da bir, aramasam da seni
Adını anıp maziye dalsam da
Gözyaşlarına boğulsam da bir
Ve özlesem de bir, özlemesem de seni
Unuttun çünkü, gittikten sonra
Biliyorum annem ben hastayken
Başımda bekleyip uyumadığını,
Biliyorum çünkü ben ateşler içinde yanarken
Yanağıma damlayan gözyaşlarınla serinlerdim
Hatırlıyorum bana sabırla bir yılda kaç mevsim olduğunu defalarca öğrettiğini,
Bir günün kaç saat, bir yılın kaç ay olduğunu bıkmadan, usanmadan anlattığını.
Küçük bir can yetiştirmek içinde
Sonra ona hayat vermek
Beslemek, büyütmek
Yemeyip yedirmek
Giymeyip giydirmek
Yastığınr minik bir bedenle paylaşmak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!