Vişne kızılı saçlı kızımın
Dudakları çatlamış.
Vayy! Kızımm,
Galiba güllerimin dikenlerini
Şu kedilerin pençelerine takmışlar!
Ağaçlar sonbaharda konuşur,
Hazan dilinde dökülür yaprak,
Rüzgara bir şey desem
Küser gider yağmurlarla.
Seninle ilgili bir kitap elimde;
Yeni okumaya geçmiş bir
Çocuk gibiyim.
Bilmediğim ne çok kelime var?
Her konuşma çizgisinden sonra,
Etle
Tırnak arasında
Hasret kadar bir kıymık,
Ah! ne kadar
Acıyor içim .
Firavunun sol işaret
Parmağında;
Bir şeytan tırnağı çıktı.
İlah diye önünde
Eğilenler arasında;
Parmağındaki sızıyla;
Kız kulesinde
Rapunzelin saçları
Denizde ayrı masal
Dalgalar vurdukça kıyılara
İçimdeki benlik
Sığmıyor çocukluğuma.
Yazdan güneşte kuruttuğum
Bekleyişlerim,
Durağanlaşan ve kokuşmayan
İpe dizilmiş yenilgilerim.
Bir elemli meşakkat daha başlarken
İki çatık kaşlı köçek
Ağlayarak koku alır mı insan
Ben ağlarken babamın
Hafif sigara kokan ceketinin kokusunu alıyorum
Dağlardan dolana
Dolana
Ayışığına basarak
Sevdalar yürür gider
Önümden,
Ağaçlardan düşen
Doğruyu
Yanlış yerde söylemenin cezası;
Giyotin!
Doğrular alıştıra alıştıra
Ve küçük dozlarda verilmeli.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!