Bir Ocak ayının ortasında,
Zemheri diyoruz
Hep birlikte hani...
Sobalarımızın başında,
Hala çocuklara masal anlatan
Nineler kaldı mı ?
Masal dinleyen de yok sanırım!
İşte öyle bir zaman.
Ne dağ ne zaman tavşana küstüğünü biliyor,
Ne tavşan dağa.
Kimse birbirinin ruhuna değmiyor.
Herkes kendi ışığına pervane.
Kışı sevmiyor değildim de;
Masallar bitmiş meğer.
İnananları da kalmamış,
Kar beyaz yağmıyor sanki
Hatta hiç yağmıyor.
Kardan adamlar da mı
Terki diyar eylemiş ki?
Uğramaz olmuşlar sokağımıza.
Gelse;
Atkısını unutmuştu bizde,
Havuç burnunu düşürmüş.
Görsek verecektik.
Eski kışları seviyorum.
Masalcı perilerin gezindiği,
Dedelerin masallarla dolu olduğu,
O ıslak çamaşır kokan odalarda,
Kestaneli,
Patlamış mısırlı,
Sobaya dönmeyen tarafımız üşüse de
Ruhumuzun üşümediği kışları.
Kızak kaymak için poşetlerin yettiği,
Birine kartopu atarken
Düşünmeden atabildiğimiz kışları
Özledim...
Kim demiş ben kış sevmiyorum diye,
Kış kendini bozmuşsa
Kabahat bende mi?
Mine Yılmaz Sevinç
22.Ocak.2023
09:21
Kayıt Tarihi : 24.5.2025 02:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!