Sınırlanmış durumda kaderim,
kalsiyumun çekiciliğinde,
zamanın esaretinde bedenim.
Kıpırtısıyla hislerimin,
yönelip hep bana doğru,
memnuniyetle gidersin umarım,
her daim.
Dipten etkileniyorum yalnızca,
uygun bulsam da kırmızı tonunu,
yeryüzünün varoluş çeşitliliğine.
Soluk sarınun reddiyelerini
ve yoğun çivit mavisini.
Yalnızca yukarıya yalnızca kötüye,
yalnızca kötüye yalnızca yukarıya,
sol sağ,
sağ sol.
Yoğunluğundan dolayı istikametlerin,
sorumluluk bu sadece.
Yanlış tarafıma düşene karşılık,
geri tepiliyor sonunda,
boğuk boğuk feryatlar.
Çaba harcayıp, yaptığım basit düzenlemeler,
idrakimi tutuyorlar semada,
çıplak bağlarla yalnızca,
ve uzay konusunda unuttuğum pek çok şey.
Ölçülü bir gayret,
bu sadece.
Tercih ederdi oysa ki bilincim,
bu nota çizgisinin varlığını.
İşte tam burada,
göresim geliyor,
notalarımı ve sol anahtarımı.
Aldırmam daha öncesine,
nerde dağılırlarsa dağılsınlar.
*
Mevcut duruma göre,
katlanmışım havanın yer değiştirme isteğine.
Sürdürüyorum dansımı,
dikey bir tabutta,
parazitler saldırırken dallarıma.
Gündüzden geceye,
geceden gündüze,
Özümseyip hepsini,
bilincim yok oluncaya
ve 'Bana doğru yönelen kim?' sorusunun,
dikey bilgisine ulaşıncaya dek.
Kayıt Tarihi : 8.7.2025 14:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!