Yalan oldu artık gönül aşkları
Sardı her yanımızı dilde aşkları
Yürekler suskun isyanlarda
Gerçek aşkı aramakta kayıp
Masal oldu sevdalı bakışlar
Geçmişte kaldı kalpten atışlar
Sanki sevdalı şimdi âşıklar
Aşkı yaşıyor sanıp dille söyler
Ne göz bakışını atar anlamlı
Ne kalp hissinin atışını atar
Günlük değil saatlik duygular
Okunur oldu sadece aşkı memnular
Körleşmiş gönüller nehirde kum
Kalpler kalorifer kazanına düşmüş
Geceyi aramak zor değil seven kalplerde
Sevdiğini sanıyor üşüyüp titreyince
Maziyi anımsa gerçeği yaşa
Bırak satırda kalsın yalan âşıklar
Ellerim titriyor kalemim kızgın
Yazılan sahte cümlelere alet olmaktan
Örnek değil sevdalar geleceğe
İsyanı kalbimin yalan heceye
Cümleye duygusuz her kelimeye
Sahtekâr sevgiliye isyanım bu
Abuk sabuk sözler nağme bulur
Notalarım kızgın haykırır durur
Yarına sevgisiz bir dünya miras
Kalırım bir başıma der sevgisiz diyarda
Bırak kalbin istediğine aksın
Zorlama seçtiğini sevecek diye
İşkence çektirme zorlanmaz sevgi
Umudunu ver yoktan var etsin
Açılım yapsın sahtelerden kurtulup
Hakikati bulsun bırakın yürekler
Perdesini çek gözlerinden zamanın
Uymayan bir gençlik kalsın yarına
Marifet yeni aşka yelken açmak değil
Bir aşkı bir ömre sığdırmak yağdırmak
Günlüğünü yırt at isim listeni sil
Tek bir isme ver satırlarını nağmelerini
Kaplansın sevgiyle yürekler
Açmadan solmasın yanan gönüller
İbret değil örnek sevdan olsun
Kalbinde pas değil pırlantalar ışıldasın
Yere eğilmesin başlar gözler
Sevilen özler gözlenir sözlenir
Canına çeker acıyı tatlanır bir ömür
Tek olsun yaşadığın zenginliğin
Bedavaya satılıyor aşklar 
Alan var ı diye haykırıyor gönüller
İsyanım var sahte sevişe 
Aşkın adını kötüye sunuluşuna
Hainlik dersi verir yüreğimiz
Kendine bakmıyor aynasında
Görmez göz kendi rengini
Almışız geçmişten âşıklar dersini
Hiçbir kulun bitmez ölmedikçe mevsimi
Baharı yeşert gönül aşkıyla
Sahtelik olmasın yar bakışına
Bu gönül ferman olsun kalp atışına
Yarım kalmasın kalbim tamamlayasın
Uğrama can verme soluksuz kalmayasın
Bedenine ruh et aşkı sende yaşasın
Gelecek gençliğe satır, satır akla yazılasın
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta