ESKİCİ DÜKKANININ kıyısında-köşesinde bir oyuncak..
ZAMAN TÜNELİ TRENİ . . .
.
Çocukluğumu., altından geçen trenin saldığı., kömür ve is kokulu buharlar arasında kaldığım tahta köprü üstünden uğurlarken., kendimi de o trenin üçüncü sınıf kompartımanına kaçak yolcu olarak saklanmış buluyorum… Fonda yaşam boyu yürek titretecek bir masal melodisi…
Ve o melodi eşliğinde yaşam boyu sürecek bir yolculuk… Kimi zaman eğlenceli yemyeşil kırlarda koşar gibi., kimi zaman arkasına denizi saklayan alçak tepeleri aşıp-yüksek dağlara tırmanırcasına…
Ya da öyle varsayarak…
Ya da farkında olarak-olmayarak hakkımızda varılan hüküm gereği mahkumiyetleri., kalem kıran cezaları soğuk ve ıssız tünellerin karanlığında yaşayarak...
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik




Yüreğinize kaleminize saglık.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta