özleye özleye bir hâr oldum
koynumda kokuttum son çığlığımı
geceye taş attım sapanla
her tıkırtı bir an
duvar kuytularında şarap kan
.
şehir ismi olur bir çiçek;
akuba’ya gül düşüyor
susardım, dilim damağım, beynim yüreğim vardı
bu yüzden çıldırdım...
gözler anlatır çocuk
karanlığa gidenlerin dönmeyeceğini
bir kez bakarsın
arafbesk bir şarkı;
içim hiç böyle susmamıştı
kaç gün doğdu bilmiyorum
dün salıymış fark etmedim
bugün cuma ne garip
melahat abla
yirmisin de bekar bir kız
onikisin de bekar cocuk ben
nasıl severdi yanaklarımdan
Aşkı anlat derdi anlatırdım
bilirdi cok severdim
durmak yok
ta ki ölüm gelene dek
ta ki alfabe tükenene kadar
durmak yok
aç çocuklar doyana
yaralar sarılana kadar
gökyüzü neden mavi öğrendim
eylüle inat diyor şapkam
su burnumda yanıyor
yağmurla geliyor
yağmurla gidiyor
Zafer Zengin Etnika'ya
dostum tanımam seni
ama isterdim
hani o sihirli kelimeleri
nerden bulduğunu
sormak isterdim
tasvir yeteneğini
nereden kazandığını
bilmek isterdim
beni betimle derdim
sana
kendini betimlediğin gibi
özet değil
gen ...
Hep isteyen insanların gazabından kaçıp şiire sığınmış biri..komik ve ciddi..hata yapmaktan kaçınmıyor..öğreniyor..okuyor ve yazıyor..aslını kaybetmemek için direniyor..belki biraz soğuk..güvendimi kış günü ateş yüreğe..sevgiyle kalsın..daima