Yüzünde kocaman bir gülüş ile gelirdin
Meraklı ve şaşkın bakışlarını taşıyarak bir çocuğun
Şapkasından güvercinler uçuran bir sihirbazın gösterisini izleyen
Avuçlarında renkli boncuklar.
Yüzünde bir baharı taşıyıp gelirdin.
Gözlerinde, ateşleri yakılmış Nevruz’un coşkusu
Dışarda soğuk, dışarda ayaz
Dışarda boran, dışarda kar,
Yüzünde çiçekli dalları baharın
Karanfilin, menekşenin kokusu
Sarı çığlığı mimozaların saçlarında
Ve şehveti kırmızı gülün dudaklarında
Dört mevsim bir baharı taşıyarak gelirdin.
Yüzünde aydınlık sabahları taşıyıp gelirdin.
Bulutlardan süzerek gün ışığını
Puslu ve gri bir şehrin
Yorgun ve kederli
Hüzünlü ve yalnız kalabalıklarından geçip gelirdin
Göz kapaklarında çiy taneleri.
Yüzünde denizleri taşıyarak gelirdin
Engin denizlerin sonsuzluğunu
Eski bir kentin mavi limanlarından
Kalkan gemilerin peşinde çığlık çığlığa martıları
Balıkçıların “haydi rast gele” dilekleri ile atılan ağlarını
Köpük köpük kıyılara vuran dalgalarını
Gözlerinde derinliğini taşıyarak getirirdin denizlerin
Ve dudaklarında tuzunu
Yüzünde kuytu ve serin ormanları taşıyarak gelirdin
Patikalarında kaybolmayı düşlediğim.
Mor dağlarını taşırdın Anadolu’nun
Göz alabildiğine sarı, göz alabildiğine yalnız
Uçsuz bucaksız bozkırlarını
Hasadı bekleyen boy atmış buğday tarlalarının
Rüzgarda sallanan başaklarını getirirdin saçlarında
Yüzünde türküleri taşır gelirdin.
Belki sevdasını insanın
belki ayrılığı, gurbeti, sıla özlemini anlatan
Sonra Kavgayı ve isyanı
Ama en çok umudu anlatan türküleri
Yüzünde kocaman bir gülüş ile gelirdin her seferinde
Ve ben firar ederdim her gelişinde
İçimdeki sürgünümden.
Kayıt Tarihi : 10.8.2019 19:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!