hani kör kuruştum ya senin cebinde
üç kuruş versende bir meyve alıp
cennetinden atılsam,
kör kuyuya düşsemde yusuf gibi
mısıra esir olsam,
huzurunda kaderimle,
firavun yüreğinde misafir kalsam
bana dese ki ... eyyyy kul,
neden attı seni tanrıçalar,
susarım seni esir almasın diye.
hani senin o zalim yüreğin varya,
vurduğun klepçeyi biraz yumşatsa,
o muteşem şirinim olsa,,da
yalvarsam ona,
acılarımı dindir artık allah aşkına
şafak doğmadan önce
anılarım terk etmiş olsa,da
seni unutsam,,diye,
yaparmısın tanrıçam,,,,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta