Yüreğinin mahzenlerinde,
Gönüllü nara düştüğüm adam,
Zincirleri yüreğime kolye niyeti takan Yusufum,
Sevdasına yüzümü sürdüğüm toprağım.
Sana değil serzenişim;
Sevdanı yüreğime işleyip kesip atan ellerimedir.
Ey hasretin kuyularına beni atan Yusufum,
Dilimin keskinliği hasretimdendir.
Bir Züleyha olamadım diye ahım dandir,
Canına ateş diye dokunan ellerim
Yüreğimi saran sevdandandır.
Ellerim arşı arşınlarken,
Yüreğimin ahuzarı sensizliktendir.
Dilim ürkek, bedenim titrek;
Sana her kıyamım, adını haykıramayan dilimdendir.
Toprağa can veren filiz yüreğime kor oldu gözlerin;
Kendi gözyaşımı toprağına kattım.
Zincirlerin kolye oldu gerdanıma,
Her bir halkası seni anlattı bana.
Her bakışında titredim,
Yokluğuna yazdığım şiirler
Bir hüzün makâmı çalan yüreğimdendir.
Ey Yusufum,
Her kıyamım ellerime saplanan bir ateş,
Her susuşum dilimde kanayan bir yara;
Ve ben, ellerimi suçladım,
Yüreğimden kopan her parça için.
Hasretin kuyularında boğulurken,
Dilimin keskinliği yalnızca içimdeki sancı oldu.
Bir Züleyha olamadım,
Ama ellerim, her kıyamımda
Sana düşen sevda ateşi oldu.
Ey Yusufum, ey gönül sultanım,
Her nefesimde aşkımla yananım.
Zincir-i muhabbetinle bağladığın yüreğim
Hâlâ ellerimde senin izini arıyor.
Toprağım oldun, yüzümü sürdüğüm,
Ve her gözyaşımda senin adınla yoğrulmuş.
Ahım, her kıyamım, her feryadım
Sensizliğe düşen kalbimin sessiz çığlıkları oldu.
Ve bil ki, Yusufum,
Senin sevdanla yanmayan hiçbir köşe kalmadı yüreğimde;
Her zerresi, her hücresinde senin adınla yoğrulmuş bir sevda.
Artık ellerim, yüreğim, toprağım
Sana teslim, sana mahsus Yusufum...
14.09.2025 10:36
Kayıt Tarihi : 14.9.2025 10:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!