Azap çiçekleri
Selvi endamında
Karanlık bahçen sağır
Savrulan çığlığıma
Tanrım
Yine yalnız bırakma beni
Gün gelir
Ölüm bile çekilir köşesine
Tohum güneşe küser
Derinlere salar köklerini
Balık denize
Geceyse gündüze
Sarılmadan hayata geçer içinden
Bir yolcu alır gibi
Zamanın penceresinden
Akar mı yoksa sabitliğin değişkenliği
Kendi içinde devinir mi?
Varsayılanların bilinmezliğinde
Bir yudum suya muhtaç kaldı serçe
Yanaştı bir su kenarına son gücüyle
Avcı pusuda, tüm soğukkanlılığıyla
Ateşledi silahını, oracıkta parçaladı zavallıyı
Artık gaddarın kanlı ellerinde
Çok uzaklardaysa yavruların açlık çığlığı
Mecnun Leyla'la vurulmamıştı
Sevme eylemine sevdalanmıştı
Leyla aracı idi bu duyguda
Oysa bu husus çok tehlikeli
Hayali bir kadın olmalı o kişi
Hele ki şairler için
Hayatının yarım kalan yanlarını
İnançlarla taraf olmakla
Tamamlamak istedi varlığında
Sonunda hep bir boşluğa
Yuvarlandı duygularında
Ta ki gözleri ölümü
Adam markete girdiğinde
İki çocuğun hırsızlık yaptığını gördü
Başını çevirdi görmemiş gibi yaptı
Ne aileleriydi suçlu olan ne de çocuklar
Devleti yönetenlerdi onları o duruma sokan
Bir nesli felakete ittiler
Süleymaniye camisi içerisinde
Cesedim oturmakta sessizce
Tanrının kötülüğünün sınırı nedir diye
Düşünceler sararken zihnimi
Kubbede sonsuzluk duygusu
Başımi kaldırıp baktığın sütunlar
Aklını öteleyememek düşünmeden
Yegane sıkıntı
Uyuşturarak zihni kandırmaya çalışmak
Kendini yalan söylemeye çalıştıkça
Kendi içinde kendine yenilmek
Kısır döngünün zamansızlığında
Aklını öteleyememek düşünmeden
Yegane sıkıntı
Uyuşturarak zihni kandırmaya çalışmak
Kendini yalan söylemeye çalıştıkça
Kendi içinde kendine yenilmek
Kısır döngünün zamansızlığında




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!