Öl beni hüzün yanım
olmayan bir esmerliğin serabını yaratıyorum
olmayan bir nehrin akışında boğulmak üzre
duy! ..
siyahın tanrısallığı,
cehennemi bir kahkaha bu
‘Gölgem geride kalıyor…
ağır adımlarımı esirgemesem de bilinmezliğin bulaşığı yollardan,
Bu gidişle geçemem geçilecek şeyleri.
Varamayacağımı da biliyorum;
varılacağından hiç emin olmadığım ve varlığına inanmadığım o yere
-O yerin ne olduğu da belirsiz-‘.
Anlamı olan bir kalma biçimi kalmadıysa
gitmek gerek, ki ders çıkarılmıştır gidişlerden...
Bir özlemdir belki gidişe sebep
belki bir umuttur son,
var olabilmeye doğru...
Rilke’ ye
Meleklerce çağrılsam duyamam bu uz mevsimde yanan bir sestir dokunsam külüm çekilsem, kan donuğu gözlerim. Kim kalacak derken sis aklımı çeliyor müphemik bir tanrıya eşlik ediyorum tüm gezintilerde gölgesizliğim bile korkutamayacak beni ama gülerek ürpereceğim, susuşlarla tükeneceğim,tükenirken üreyeceğim…
Eksilin melekler! nede siz fazlalaşın gömütlerim. gidersem tek dokunuş yeter kalırsam da o kadar… Bilinir ömrü yoktur meleklerin,kan da siluet belirirse dirimin örtünüşü kutsadığı histendir; ağırdır, bükülür kıvranır yaşayışı bir kasırgadır,kasırgada bir yaşayıştır kalmaz sonraki zamanlara en koyu gidişi hafif bir yel gibidir….
Diren kendine az daha
Ve daha çok,
Kal
Yitik bir bekleyiş daha var etme kendinden
Var etme kendini ondan gayrı hiçbir yerde
O’dur son’un
Hiç Gitmeyen Belki Birgün Gelir...
Varsın,
gitmediğin günden beri hep varsın
gittiğin de bile gitmemiştin ya, bunu bir tek ben bilirim
Olmamayı istiyorum hiç olmamayı
ve Hiç olmayı
biraz daha...
Şimdiden biraz daha fazla.
azım, Hayatsızım
Dokunuşsuzum...
Gülüşüne konan bir belleğin kavuşma çırpıntılarına esir oluyorum.
Tırnaklarıma derimin geçirgenliğini kabullendirebilirim
kanı silinir ama izi kalır
izi kalan bir sancının rahim bellediği bir vücutsa kansız kalır
ve tırnaktaki iz kendiliğinden akar sert griye...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!