dünyayı sardı zübükler
aklı sarmayan dümbükler
dünyayı yaşanmaz etti
kokarcayla ibibikler
beyinleri kalmış kurak
Sizedir sözüm kuranı okuyanlar
İnsanlar mealini soruyor mu?
Okuduğun sanıp da şakıyanlar
Düşünüp de kafasın yoruyor mu?
Okuyan insanlar cahil olmaz
Düştün feleğin çarkına
Sende varmadın farkına
Doldun gönüller arkına
Barış Akarsu diyerek
Yaşamının baharında
Gönül dostum sere, sere
Benden uzak gönüllere
Böyle gittiğin yer nere
Akıp gider dosttan dosta
Bak yer demir gök de bakır
Güneş doğmaz bizim güney doğuya
Devlet yüzün dönmüş batıdan yana
Katı kural geçerlidir doğuda
Devlet yüzün dönmüş batıdan yana
Ne öğretmeni var ne bir doktoru
Küçük yaşta bağladılar başını
Sorgusuz türbana dolandın işte
Karanlığa gömdüler tüm düşünü
Sorgusuz türbana dolandın işte
Saflığından yararlanıp kıydılar
Uyu halkım uyu toprak altında
Yeryüzünde uyu, uyanma körsün
Daha da çok uyu bilinç katında
Bilincinin feri daha da sönsün
Layıksın sen böyle kör yaşamaya
Sen yüreğinle siper olurken çocuk
Avuçlarında alkış yerine top gülleleri
Yitik bir şehir ki kara bulutlar örtüyor
Göz göze geldiğin umut özgürlük
Bağrında yırtılan meşale ateşi
Soğuk dar düşlerin kapalı göğünde
kaçar rüzgarda yel gibi
kurumuş iskelet bel gibi
ağzında dişleri takma gibi
zam yaparlar halk yok gibi
gece uykusuna dalar gibi
Ölüm tarlası dehşet çukurunda çığlık
Tellerin mızrabında sazlar ağladı
Dönüp gitmek olur mu ey türkü
Pir Sultan can verirken darağacında
Nefesimi tuttum dudağım kanıyor
KIRBAÇLAMAK DÜNYAYI
İlk bakışta Yusuf Ter’in öyküsü bildik bir serüveni anlatıyor gibi; ücralardaki “bizim köy”lerden birinde doğmuş Ter, yoksulluk ailesiyle birlikte onu yaban ellere savurmuş, hasret, baskı, yoksulluk, çileler üstüne çile O’nu Düş ülkesinin ezgilerine vurmuş, oradan da duygul ...
DOST YUSUF
“Güzel insan Yusuf Ter’e”
Yıllardır hep doğru yazdığım için
Nedendir hep beni suçlarlar Yusuf
Düzenin hilesin sezdiğim için
İdama bizlerden başlarlar Yusuf
Şöyle düşünürüm olan çok acı
Tilkiye vermişler krallık tacı
Bu düzende meyve veren ağacı
DOSTUM YUSUF TER
1970 de Kozanlı’ nın, İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, ...