Gökkuşağında kayan bir bir yağmur damlası, denizde esen deli bir rüzgar gibi her şeyi içine alarak yürüyordu, batmaya yüz tutmuş güneşe doğru.
Güneş bile Onun kara delikler gibi yıldızları yutan sonsuzluk kapısı gözlerinden kendini alamamış ve ona doğru çekilmeye başlamıştı.
O sadece yürüyordu!
Attığı her adım dünyaya sanki kalp masajı yapıyor ve onu diriltiyordu.
Nefes aldığında, sanki bedeni değil de evreni nefes alıyordu.
Onun yürüyüşü Aşk'tı.
Aşk onun adımlarında tohumlarını serpiyordu dünyaya.
Sen uykusuzluk nedir bilir misin
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?
Devamını Oku
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta