Belkiler, le yol alıyor adımlarım
Ayakkabım da ki çamurlar bile,
Koptuğu yere geri dönemiyor 
Yeni mekânlar ediniyor kendine 
Tıpkı sendeki seninle ben gibi
Şimdiki düşler heyecan vermiyor
Eskiden yatağıma uzanıp uzanmaz,
Gözlerimi kapatıp düşlere dalardım
Düş kuracağım için heyecanlanırdım
Sabırsızdım nerden başlasam diye,
İçimdeki sesle yarışırdım türlü, türlü 
Sana varmanın yollarını arardım 
Bin bir düşünce büyük heyecanlarla
Şimdiyse düş kurmak hayal oldu
Gözlerim kapanmıyor düşlere 
Yastığıma yorganıma sarılamıyorum 
Sımsıkı hayata ne hayallere sığınamıyorum
Gözlerimi kapamaya korkar oldum artık
Hayallerin kandırmadan başka bir şey olmadığını 
Anladım artık farkına vardım yalanın
Yapacaklarını anlatma yap göster çünkü 
Her adım bir silah her söz bir kurşun gibi 
Saplanıp kalıyor YÜREKTE…
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta