Yüreğin Darağacı
Kimseye kızmadım,
Çünkü biliyordum;
O dar ağacına kendi ayaklarımla yürüdüm,
Ve kendi ellerimle astım duygularımı.
Bir insanın karın tokluğuna çalışması gibiydi seni taşımak,
Her lokmada bir umut,
Her nefeste biraz daha ağırlaşan bir yük…
Ama vazgeçmedim,
Çünkü seni içimde taşımak,
Beni öldürse de hayata bağlayan tek şeydi.
Sonra fark ettim,
İnsanın karın yokluğuna çalışması gibiydi sevilmeyeceğini bile bile sevmek.
Her çabada biraz daha tükenen umut,
Her gülüşte biraz daha kırılan güven,
Ve her hayalde biraz daha derinleşen uçurum.
Ben, sana inandım.
Bir ömür saklanacak bir cennet sandım bakışlarını.
Ama öğrendim;
Mutluluk dediğim şey,
İhanetin gölgesinde yanıp sönen bir mumdan ibaretmiş.
Sözlerin vardı,
Dokunmazsan kırılacak kadar narin,
Ama ihanetin ağırdı,
Dağların bile taşıyamayacağı kadar keskin.
Bana güvenmeyi öğreten sendin,
Bana güveni mezara gömen de sen.
Kalbime açtığın kapıyı,
Gözyaşlarımla kapatmayı öğrendim.
Çünkü anladım;
İnsan bazen en çok güvendiği yerden vurulur.
Ve en çok sevdiği yürekten sürgün edilir.
Yürüdüğüm yol,
Başlangıçta cennet kokuyordu.
Her taşında umudun izleri,
Her gölgesinde sevgimin nefesi vardı.
Ama yolun sonunda,
Hayal kırıklığının uçurumuna vardım.
Adımlarım titredi,
Kalbim paramparça düştü.
Ve ben,
Kendi yalnızlığımda kayboldum.
Acılar vardı,
İçimde susturamadığım.
İhanetler vardı,
Dilimden dökülmeyen.
Üzüntüler vardı,
Gözlerime mühürlenen.
Hepsi birer cehennem ateşi oldu içimde,
Ve ben o ateşte yanarken,
Sen sadece izledin.
Bazen düşündüm;
Mutluluk dediğin şey,
Neden benim payıma hiç düşmedi?
Belki de hayat,
Beni hep sınayan bir cellat gibiydi.
Belki de ben,
Sevilmeyeceğini bile bile sevmeyi seçerek
Kendi sonumu hazırladım.
Ama yine de,
Ne kadar yanmış olsam da,
Ne kadar tükenmiş olsam da,
Bir tek gerçeği değiştiremedim:
Ben seni içimde sakladım.
Sana kızmadım,
Çünkü sana kızmak,
Kendime ihanet etmekti.
Ve işte şimdi,
Yürüdüğüm yolun sonunda anladım;
Her çabanın,
Her umudun,
Her gözyaşının ardında,
Aslında tek bir hakikat vardı:
Ben seni sevdim.
Ve sen,
Beni cehennemin en sessiz köşesinde bıraktın.
Artık bilirim,
Mutluluk bir hayaldi,
Güven bir mezardı,
Ve sevda,
Kendi ellerimle kazdığım bir dar ağaçtı.
Ben seni bir ömür taşırken,
Sen beni bir anlık unuttun.
Ve ben öğrendim;
Sevda dediğimiz şey,
Bazen insanı yaşatmaz,
Sadece ağır ağır öldürür.
Şimdi sorarlarsa bana,
Ne öğrendin bu hayattan diye,
Sadece şunu söylerim:
"Sevilmeyeceğini bile bile sevmek,
İnsanın kendi elleriyle kurduğu en derin cehennemdir."
Mehmet bildir
Mehmet BildirKayıt Tarihi : 19.8.2025 20:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!