''Hayallerini zulalayıp altına...
Yastığıma sarılıp uyuyorum...''
Sadece uykusuz geçen gecelerin sabahında kaldı hasret
Senden ayrılamıyorum
beni yalnızlığınla baş başa bıraktığından beri
Dokunamıyorum kimseye
Yaklaşamıyorum...
Üzerim de kalan kokun
Hıçkırıklarımı saklayan bu gök gürültüsü,
Yaşlarıma eşlik eden bu eylül yağmurları,
Adını andığım zaman inleyen yüreğimi,
Acıtan bir sevdasın sen.
Anmak gelmiyorsa da ismini içimden
Kim duydu gece uykudan uyandıran çığlıklarımı
Yandım hasretine, ihanetine
Ölümden beterdi, söyleyemedim...
Bitti dedim
Git şimdi... Git uzaklara...
Martılarla kanat çırpıp
Elinden yemek isterdim fırlattığın simit kırıntısını
Gururum gibi yerde! ! !
Esintiler de savrulan gözlerinin hayretliğinde seni
Sensizliği savur gitsin artık aramızdan
gitmek mi istiyorsun?
o zaman Gittt! ! !
tutan mı var
ayağında pranga mı?
gözlerimi de çektim üzerinden
hayallerini bırakıp git
Ne dualarımdan çıkarsın ne beddualarım yükselir
Nedensiz değil ellerimle gizlediğim gözyaşlarım
Aşkından yanık suretimi gizleyişim de hala sevgim var
Anlam veremezsin bu bitişe, gülün dikeni battı sadece
Ne dememi bekliyorsun?
Susmam Kulaklarını mı tırmalıyor da
Konuşmamı istiyorsun...
O yüzden mi gözyaşı döküyorsun?
Fazlasını bekleme artık...
Zaman zaman en olamadık anlarda anlarsın
Dost diye sırtına batan dikenlerin gereksizliğini
Silkelenip önüne bakarsan aldırmazsın hislerini
İnim inim inlesende hiç bulunmayacak çareni
Kulağına fısıldar bir yalaka, sende kanarsın...
Kış mevsimi
Simsiyah bir geceydi
Ay bile yuvasına saklanmıştı
Cam kenarından izlerdim
Yağan, duvağın kadar beyaz şefkatini
Affınıza sığınarak bu zamana kadar (1. agızdan izin alma fırsatımız olmadığı için bu konudaki tedirginliğimizi ve üzüntümüzüde belirterek) sosyal medyada şiirlerinizi paylaşmakta bulunduk.
Sizden bu konuda izin ve helallik talep ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla