Yunus Kara Şiirleri - Şair Yunus Kara

Yunus Kara

Yetmedi sana doğru akmaya benim gücüm,
Ummandan arta kalan bir damlaya say beni.
Bu ayrılıkta ey yâr var mı ki benim suçum,
Ya giyindir kuşandır, ya çırçıplak soy beni,
Bu yerlerde üşürüm ateşine koy beni.

Devamını Oku
Yunus Kara

Eskidi üstümüzde aşktan gayri ne varsa,
Yelkovanda dakika serde zaman eskidi.
Rüzgârdan bir el ile yoğrulan ömrümüzde,
Yürekteki kervancı, yolda kervan eskidi.

Ödünç alıp güneşten bir uslanmaz yıldızı,

Devamını Oku
Yunus Kara

Ne dertlerime bir çare,
Ne yalnızlığıma orta
Artık benden de âvare,
Ölümü bekleyen yatak.


Devamını Oku
Yunus Kara

Benimle yazmıştın en son türküyü,
Sazını sözünden ayıran benim.
Üç eren kurmuştu eteğinde ilk köyü,
Ezanı burcundan duyuran benim.

Başını yaslayıp bir derin aha,

Devamını Oku
Yunus Kara


Ey! Derdini doğarken kucağımda bulduğum,
Vuslatı rüyalarda belediğim Ak Hazar.
Volga’nın izlerini Aras ile yuduğum,
Uzatıp kollarını ne olur beni de sar,
Dinle beni bu demde; sana diyeceğim var:

Devamını Oku
Yunus Kara

Aynı kökten doğmuşuz soyumuz Oğuz bizim,
Aynı sancak altında tuğumuz dokuz bizim,
Türküme ilham veren çalgımız kopuz bizim;
Bu dostluk bu kardeşlik sürecek ilelebet,
Kıyamet kopana dek iki devlet tek millet.

Devamını Oku
Yunus Kara

Saçımda yosunun tuzun kokusu,
Uzaktan gelmişim epey yorgunum.
Gözlerimi yakar hicran uykusu,
Senden kovulmuşum, sana sürgünüm.

Gediz’di gözlerin Urla’ydı saçın,

Devamını Oku
Yunus Kara

Gün doğusundan evvel gün batısından sonra,
Yokken şarkı ve şiir doğulmamışken Kayra;
Senle çatlardı tohum senle açardı çiçek,
Sana secde ederdi Afrodit, Zeus ve Râ.
Seninle başlamış Arzdaki hayat,
Seninle can bulmuş insan ve nebat,

Devamını Oku
Yunus Kara

Dün gece üç çığ koptu kara donlu üç dağdan,
Demir atlar fırladı haç kokulu mezardan.
Çıkıp geldiler yine karanlık Ortaçağ’dan;
Taşları bombalayıp toprağımı vurdular,
Ateş dilli yılanlar ateşle kavurdular.
Hilal’i yakmak için,

Devamını Oku
Yunus Kara

Ant olsun gözlerine, ant olsun saçlarına,
Beni baştan yaratan Mesih avuçlarına,
Yeminimi astığım o kirpik uçlarına;
Ant olsun ki kimseyi senin kadar sevmedim,
Ve kimseye bir tanem kızıl gülüm demedim.

Devamını Oku