Güneş, ay ve yakamoza;
Hak yolunda kalkan toza;
Kutupta eriyen buza;
Gör, sözü geçen biri var!
Ayı kuşatan hâleye
Sen seversen birini Rabbim,
Cezasını bırakmazsın sonraya!
Burada yolunda gitmez bir şeyleri.
Böylece döndürürsün yine huzuruna!
Ağlamak, yalnızken ağlamak;
Yıllar var ki, çıkıp gelmedin;
Müminlerle nedir ki derdin?
Kaç tane yiğidimi yedin;
Sen ki, doymak nedir bilmedin!
Kâfirler ki, mahrumdur senden!
Dur bir lahza dinle ey oğul
Çocukluğumda altımızda çul
Üstümüzde kıl, paramızsa pul
Olduk elhamdülillah yine de kul
Yokluklarla geçen okullar
Ne varsa hayata dair,
Sendedir ey koca şair!
Yazmadık neyi bıraktın,
Tiyatro, şiir vesâir?
Yıllar var ki, dönüp durdun.
UYAN ARTIK!¹
Dalgalanırken gönlüm oradan çıkan sözler,
Müşriğin putlarını kırıyor birer birer.
Hanifim, muvahhidim² İbrahim'ce bir nefer.
Atsalar da ateşe gönlüm gülşene döner.
Mahzun gönlüm volkanlar gibi kaynarken;
Söyleyin nasıl kahkaha atarım ben?
Dikenine katlanırmış gülü seven!
Razı ol Haktan ki razı olsun senden
Yunus İLEMİN
Taştı yine gönlüm sel oldu.
Çaktı şimşek, ağladı gökyüzü;
Sarsıldı gönlüm, ağladı özüm.
Yağmur suyu akıttı iki gözüm.
O var; gam yok, tasa yok,
Gece boyu yere konan başlar,
Seher vakti akıtılan yaşlar,
Zikre gelen tüm kurt, kuş ve taşlar,
Hürmetine bağışla Yâ Rabbî!
Uyanmadım gaflet uykusundan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!