Maruz kaldığında zora
Başın düştüğünde dara
Derdine olursa çare
İşte odur hakiki dost
Hakikati söyler ise
Tarlasına hayır eken
Arı gibi saf bal döken
Yalnız San’a boyun büken
Kullarından eyle bizi!
Rıza çizgisinde kalan
Vatan için canın verdin
En yüce makama erdin
Goncayken toprağa girdin
Yiğit, kahraman er, Eren
Gül gibi çok erkensoldun
Nazlı, nazik büyütürsün
Adap, erkân öğretirsin
Her daima elde tutar
Yemez, giymez okutursun
Yastık edersin dizini
Fitne ateşini yakar
Kendisi uzaktan bakar
Nice ocakları yıkar
Bela getirir münafık
Kâfirden daha da beter
Takva, edep, hayâ, iffet
İhlas, adalet, mürüvvet
Hilim, muhabbet, uhuvvet
Her güzellik imandandır
Zikir, şükür, hamd, kanaat
Mümin hakka boyun büker
Tarlasına hayır eker
Bilmez oyun, yapmaz hile
Arı gibi saf bal döker
Âlim ilimden alır haz
Hakk’ın birliğine iman ederiz
O’ndan geldik yine O’na döneriz
Elbet defterimiz bir gün dürülür
Sonsuz olan asıl yurda gideriz
Bütün mahlûk fani, ölüme mahkûm
Güneş yeniden doğacak
Nuru zulmeti boğacak
Hiç endişeniz olmasın
Nisan yağmuru yağacak
Mazide olanlara bak
Altı Şubat Pazartesi gecesi
Kıyametin küçük bir numunesi
Ukbaya göç etti on binlercesi
Bağlara baykuşlar kondu Allah’ım
Herkes uykuda gece dört suları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!