Güz giyinen gül gibi, girersem düşlerine
Sorma bana nasılım, bilemem iki gözüm
Kederli bu ömründen,yaralı yüreğimle
Giderim sen üzülme, hoşçakal iki gözüm.
Yaşanan bu acıya, tahammül etme diye
Vakit az imkansızım, vakit dar
Biraz benden biraz senden
Biraz yanık, biraz tutuk, biraz da uçuk
Hani her an gidecek gibi sen, rehin olmuş gibi biraz da ben
Umarsız sevinçlere gebeyken acılar
Hasretin prangasında tutsaklık ta güzel
Yırt artık resmimi görmesin gözün
Bundan sonra sorma istemiyorum
Yalancı dillerin tutmadın sözün
Bile bile yorma istemiyorum.
İlkbahar yazımı kışa döndürdün
Hey sultanım bir bak derim
Kibir halmiş artık sana.
Onur desen yarım derim
Riya yolmuş artık sana.
Yalan, dolan, sahtecilik
Zaman hasret işlerken vuslatına sinemin
İğnesine ibrişim olma kurban olduğum.
Hak'dan destur isterken cefasına gönlümün
Bin türlü vaveylayla bölme kurban olduğum.
Ne istesem dönüyor kapısından dileğin
Ne zaman aklıma gelse mazi
Dizleri kanayan bir kız çocuğu olurum hep
Saçlarıma gün düşerken
Gül ve rüzgar dokur gözlerim
Bir bahar muştusunda, canlanıverir mazi
Sevginin buğusunda kokular sarar her yanı
Dost yüreği candır cana
Merhaba de, can merhaba.
Şöyle bak da dört bir yana
Merhaba de, can merhaba.
Yolumuzdan geçenlere
Bülbül ne şakırsın, viran bağımda,
Aşka söz olmayan, dil neme gerek.
Erimez karlarım, sevgi dağımda,
Vuslata salmayan, yol neme gerek.
Aşk ehli olmayan, insan mı olur,
Yaşattığın kara kışı
Ödetirler sana bir gün
Yedirdiğin yavan aşı
Ödetirler sana bir gün.
Derler ki:''Sabrın sonu selamet''
Öyleyse sabret.
Kahır rengi gecelerde düşerse eğer gönlüne bir hasret
Ağlarsa derinden gözü yaşlı şarkılar
Bir günlük bile olsa aldırma
Savur saçlarını rüzgara




-
Abdullah Ozdemir
Tüm YorumlarSakın bozulma oğlum isimli şiiriniz çok güzel, teşekkürler
Dağ, taş,.... hüzünde,
olacaktı galiba.
Elinize, dilinize sağlık.
Dr.Abdullah Özdemir