Ah o doyumsuz günbatımları! ...
Serin esintileri balkonların
Yalnız ve sessiz sığınağı
Hayatı sınırsız kılan arzuların
Kitaba damlar en hüzünlüsü
(Anneler Günü Anısına)
Güneşsiz sabahlara uyanmak
Çiçeksiz bahçelerde yürümek
Umutla çalınan kapılardan
Umutsuzca dönmek
Bilmem kaçıncı parlatışın
Siyahları...
Hep gri'ye çaldı postalların
Dönmedi geriye
Önünden selamsız geçen yılların.
Duyulmaz sesimiz seslensek de bir dosta
Yalnızız tozlanmış fotoğraflarımızla...
Silik anısı kalmış yılların gülüşlerde
Yürürüz hep aynı yolun kıyısından
Birkaç soluk yüz hatırımızda kalan
Gitmezdi hüzün
Bıldırcın yağmurlarında giderdim.
Bu gün günlerden sarı
Bir bahar erteleniyor
Denizler eksiktir
Maviköşe durağında yağmur yağıyor.
Kanatlanıyor içinden bir kuş yüreği
Pembe düşlerinde dönüyor dünya
Islak ve buruşmuş üstü.
Dalgın bakışları küçümser
Gülmekle ağlamak arasında
Unutuldu yaz.
Sözler yerini bulmuyor
Kar buz tuttuğunda.
Güz ortasında yaz yalnızlığı
Bedelli yalnızlığımı bitirdim
Ağır işçisiyim işsizler kentinin
Yollarda dert sahipleri
Uzayıp gidiyor kuyruklar...
Alacaklı çok kefil yok
Sev baharları kurumasın
Mor beyazı umutları dalların
Konar da göçer ömür dedikleri
Unutulur öpüşleri kiraz dudaklı yazların
Kulak ver sesine sessizliğin
Her yüz, duvar
Her ev karakol
Adam dövmeyi bile bilmezdim...
Dünya;
Üstü açık cezaevi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!