Nazlı nazlı dalgalanır bayrağım
Minarelerinde okunur ezanım
Gökleri mavi yerleri yeşil
Cennettir benim memleketim
Hiç eksik olmaz erenler
Karlı dağlardan inen
Coşkuyla akıp giden
Dört bucağa can veren
Bereket suyu Gediz
Balık yüzer içinde
Hasret kaldım ellerini öpmeye
Hasret kaldım yüzünü seyretmeye
Hasret kaldım nasihatlı sözlerine
Hasret kaldım sana hizmet etmeye
Hasret kaldım senin duanı alamaya
Bırakıp da gittin anne
Bir gece karanlığında
Olsaydın yanımda
Gündüze dönerdi dünyam
Seninle gerçek olurdu
Bir günaha bin tövbe az
Gece gündüz deme
Gel sende yaratana et naz
Aksın bir damla yaş seherde
Yaratan görür seni her yerde
Ömrüm su gibi aktı gitti
Nefsim beni yaktı gitti
Bilmem niye bu neşe
Akşamdan hazırlandı elbiseler
Tövbe etti, yıkandı gönüller
Bir bayram sabahında
Hüzünle kalktı göklere eller.
Camiler doldu, taştı
Mermiler çarpışıyor havada
Düşman sarmış denizde karada...
Mehmet'im var tek yürek
Ellerde eski bir tüfek
Savaşıyor son model silahla.
Yüreğinde iman Tek derdi vardı; Vatan.
Yesrib’den Medine’ye yol var
Ensar’dan Muhacir’e kol var
Huzura götüren bir el var
Kardeşlik yurdusun Medine
Gönüller mahzun,
Gözler sisli, perdeli
Deliyor feryatlar gökleri
Duymaz olmuş kulaklar
Bu kurtuluşa daveti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!