Koltuğunda, masa başında kalakalmıştı öylece...
İki kez vuruldu kapısı. İçeri girenin sorusu “bilmiyorum” şeklinde cevaplandı. İçeriye girenin kim ve sorusunun ne olduğunun hiç mi hiç önemi yoktu. Cevap hazırdı; “bilmiyorum”. Bu girdapta bütün soruların tek bir cevabı vardı zaten: “Bilmiyorum”.
Yürümüştü... Dağ bayır demeden, cadde sokak bilmeden yürümüştü... Dünyaya yeniden gelmeye çalışmanın, yeniden hayatın rahminde cenin olmanın bedelini öder gibi adımlamıştı, adımlanacak bütün yerleri... Bütün yıldızları adımlamıştı ve bütün bulutları, güneşi ve ayı... adım/lamıştı...
Böylece...
Her birini adımladı... Her birini adamladı... Her adamı adımladı... Adım? dedi, adam dedi, adamı adımladı... (Hah işte hepsi bu; bir arpa boyu...)
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Devamını Oku
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta