Koltuğunda, masa başında kalakalmıştı öylece...
İki kez vuruldu kapısı. İçeri girenin sorusu “bilmiyorum” şeklinde cevaplandı. İçeriye girenin kim ve sorusunun ne olduğunun hiç mi hiç önemi yoktu. Cevap hazırdı; “bilmiyorum”. Bu girdapta bütün soruların tek bir cevabı vardı zaten: “Bilmiyorum”.
Yürümüştü... Dağ bayır demeden, cadde sokak bilmeden yürümüştü... Dünyaya yeniden gelmeye çalışmanın, yeniden hayatın rahminde cenin olmanın bedelini öder gibi adımlamıştı, adımlanacak bütün yerleri... Bütün yıldızları adımlamıştı ve bütün bulutları, güneşi ve ayı... adım/lamıştı...
Böylece...
Her birini adımladı... Her birini adamladı... Her adamı adımladı... Adım? dedi, adam dedi, adamı adımladı... (Hah işte hepsi bu; bir arpa boyu...)
img src='http://img190.imageshack.us/img190/497/araf179.jpg'
Garibin hakkını elinden alıp
Ekmeği harama banmaktır gaflet
Yalanla, hileyle günaha dalıp
İblisi can dostu sanmaktır gaflet
Devamını Oku
Garibin hakkını elinden alıp
Ekmeği harama banmaktır gaflet
Yalanla, hileyle günaha dalıp
İblisi can dostu sanmaktır gaflet
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta