Yolum uzun, sonu nerde bilemem,
Kâh sarhoşum, kâh divane giderim,
Saz omzumda, yol önümde, yola dizilen,
Bir türküyü tutturmuşum, çalar söylerim.
Uzadıkça yolum, döner bakarım,
Kırk yılıma neler girmiş şaşarım,
Beslenmişim, öğrenmişim yaşananlardan,
Akıl yaşta, sade başta değil anlarım.
Yanık türkü, ağır öykü bu hayat,
Kahramanı, insanlıktan bir heyet,
Kimi çalar, kimi söyler, kimi de dinleyerek,
Halay çeker, hayatın canı olur bu hareket.
Her renginde binbir çeşit tonu var,
Herbirinin, kendine has yeri var,
Mal zengini olmak için ömrü adayan fânî,
Başkasını çekemez de, olur kendi yeri dar.
Kapanmasın, iç şarabı, açsın gönül gözünü,
Dostun olan kim, ne varsa, döndür ona yüzünü,
Yol sonunda senle gelen, bil ki dost kelamıdır,
Hırs kapatır kulağını, duymaz dostun sözünü.
Benim yolum, güller ile dikenlerle bezeli,
Gül de benim, dikenler de, yollarımda dizili,
Ağlatan da, güldüren de beni zenginleştiren,
Bu keyifle kapatmak dileğim, son gün gözümü.
5.6.2009
Sevgi KeskeKayıt Tarihi : 5.6.2009 23:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!