YOKSULLUĞUN ESKİZİ
o duvarlarınızdaki tuğlaların 
bir gün kanatlanıp uçmasını 
bekleyenlerden olmadık asla
teker teker değil toplu halde 
yıkanlardanız çünkü
yoksulluğun en yoğun tipisine 
düştüm düşeli 
göçebe yürüyüşlerim hiç bitmedi 
tren raylarının sevgiliye inat 
ısrarlı kollarının cazibesi 
hiç eksilmedi yüreğimde 
hiç harçlığı olmadan biten çocukluğum 
hiç gülümsemedi gençliğime 
hatırladığım bir simitlik harçlığımdı 
gençliğimden kalan 
üniversite yıllarımda şükürler olsun 
aylık on lira harçlığıma sevinirdim 
meğer ahali günlük harcarmış onu 
yoksulluğuma dair öğrendiğim 
ilk yüksek fizik kuralı 
alnımın çatına vurulduğunda 
çoktandır aç bir militandım 
her toplantım biraz devrimcilikten 
biraz da açlıktan olsa gerekti 
dönüp arkama baktığımda 
yıllar sonra
hayat avangard bir tiyatroydu 
acı bir kolajdan farksızdı 
zamanımın gurbetini kemirendi 
kaçıp kurtulamadığım kanserdi 
sevdası yalancı bir nefesti 
ve hep o kazandı
yoksulluğun eskizinden kurtulmamın sonu 
büyük bir açlık tablosu oluverirdi 
fırça darbelerimde 
beklenmedik bir anda 
çıkıveren kaz sürülerin olmadığı 
bir odanın kuytuluğunda 
işsizliğin kaçıncı hikayesini yazmalıydım da 
susmalıydı sabahın kör karanlığında 
kanemiciliğin çağrısını yapan gerici 
katiller ordusu 
HASAN HÜSEYİN BEYDİL
06.11.2020
Kayıt Tarihi : 25.12.2020 19:18:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!