“Kadın… Doğanın kendisi. Hayatın başlangıcı. Yaratıcı beden. Doğuran, var eden, hayata sunan. Bir anlamda ölümün, çürümenin, yok olmanın karşıtı.”
*
Yukarıdaki satırlar, bir sinema filmi için yapılan uzun bir değerlendirme yazısından, eleştirmenin kaleminden alıntıdır. Kadın, doğanın kendisi, hayatın başlangıcıdır demiş kalem. Ne kadar da doğru ve güzel söylemiş.
Biz doğayı hoyratça kullanmaya, tüketmeye yönelik pervasızlığımızı alabildiğine sürdürürken farkında olmadan (ya da doğal sayarak) kadını yok ediyor, kadını tüketiyoruz. Bir ağacı kökünden keserken, denizleri çöplüğe çevirirken, bir çiçeği koparırken ya da bir hayvanı öldürürken yaptığımız şey doğurganlığı, hayatı (yani pek çok anlamda da kadını) yok etmek demek olmuyor mu?
içimde bir merak
öyle bir merakki
ölümümden bir ay sonra
bir güncük yaşamak
ve
dostu düşmanı
Devamını Oku
öyle bir merakki
ölümümden bir ay sonra
bir güncük yaşamak
ve
dostu düşmanı



