Günlük güneşlik bir güne veda edip, yorgun bedenimi dinlendirmek için bırakıp uykunun kollarına düşten düşe yolculuk ederken bedenimi okşayan yağmur-toprak kokulu esinti,cama vuran ahenkli yağmur damlacıklarının sesi ve hiç susmak bilmeyen kuşun seranatıyla uyandım düşler arası yolculuğumdan.İster istemez dudaklarımın arasından süzüldü,sevgiliye ayrımsatmadan terkeden sevgilinin edasıyla '' yine mi? ''
Yine mi?
Yağmur...
Yağmuru seviyorum,çisil çisil olanını delicesine yağanını da. Yatağımdan kalkıp pencerenin önüne geliyorum. yarı açık pencereden yarı aralık perdeden dışarıya bakıyorum. Sokak lambalarının aydınlattığı gecede yağmur damlacıkları ışık süzmesinin içinden toprağa, yaprağa, çiçeğe kavuşmanın sevincini, coşkusunu yaşıyor.
Saate bakıyorum.00.04 Türkiye'de 00.05 ezan vakti belki. Belki de şafak söküyor yavaş yavaş.Yağmuru izlemekten kendimi alamıyorum bir süre. Sonra avuçlarımın arasında bir fincan kahvenin sıcaklığını
Bütün sabahları üşüdüğüm
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin
İçimde bir şarkı
Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin
Mutluyum şimdi.. Tebrikler. Bence müthiş bir yazı...
Yağmur damlaları gibi şiirimsi....
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta