Su içiyorum taam yiyorum zannetmeki ben yaşıyorum
Baltalar oduncuların ellerinde budanıp kırılıyor dallarım
Sararıp soldu en güzel çağında yeşil yapraklarım
Nefes alıp oksijen soluyorum sanmaki ben yaşıyorum
Anne yada baba sevgisi varmış hakları evlatlarında
Dünde kalanları görmek için baktım kendime ne hale gelmiş
Bu koskaca yalan dünya herkeste bir vaveyla arsız bir telaş
Ne olacak diye düşünene varmıdır sonumuz hayat beleş
Sahte duygular kıymete bindi gerçeklerle olmuş değiş tokuş
Seyrettim et kemikle görünen Yılmaz'ı hayatımda neler vardı
Güneş solmuş üşüyor yalnızlıktan şikayetçi olmuş
Geceler gündüze düşman sol el sağa küs olmuş
Nice ağalar riya uşak makamında heder olup gitmiş
Çare dostu karşılıksız sevmekte bülbül figan eder olmuş
İsmimizi nerden aldık bilmeden hep senlik benlikten nedir
Hayatsız hayat yaşıyorum imanla ilgili herşeyi
İnkarın doruğunda serde arıyorum aşkın kendini
Nerede olduğumu görüp reddettim kendimi
Anlamak için İman edenler İman edin emrini
Yaratan kim yaratılan nasıldır maşuğun sırrı
Hayalini kurduğun sevgilinin hayali bile uzaklaşırken
Ne gariptir yaşamak ellerini tutup gözlerine hasretken
Tuhap şey hayat denen kandırmaca yalnızlık sevgilinin
Hayalini kurmayı bile çok gören imkansız aşkların
Cuma günü sabah mahmurluğunda tanısanda güller
Gözlerinden aktığında bir damla yaş
Artık yaklaşıyor sonun yavaş yavaş
Bir teselli ararsan benim sana arkadaş
Sanmaki unutulur olursun kara taş
Yiğit dediğin asla sözünden dönmez
Biliyorum ki artık sevgi aşk kalmış garip başına çöllerde
Uzanıp tutacak el bekliyor maziden atiye masallarda hikaye
Olmuş anlatılır aşk bedenden yukarı çıkmıyor ruhlarda ermeye
Prens bekliyor aşık olmaya huri meleği aşkın tam kalbinde
Prensesler sevgisini arıyor kurumuş nefretli çakal gözlerde
Her dem başkadır bana gah yerüzünde dolaşırım
Bazende yıldızlara merkez kaç sistemi olurum
Yörüngeleri kendimde ihya eder yaşatırım
Yer yüzü kayalıklarının girift çizgilerinde
Bazen sarı saçlı prensesi görmek heyecan verir gönlüme
Herşeyin bittiği anda yeniden başlıyor hayat
Nerde nasıl olursan ol kendini yaşa kendine inat
Bir doğum günü yada bir sevgiliye yapılan serenat
İşte bak ne güzel dostluk düşmanlığa kavgaya inat
Hani hatılarmısın birgün gül bahçesinde geziyordun
Uzattığın dostluk eli tutulmasada
Bükme boynunu sevmeyen utansın
Kalp kırma kalbin neze olsa masada
Dostluk için Savaş sevgi kılıçları parlasın
Yalan söyleyenin gönül yolu olur dikenli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!