Saçlarım dökülür hayatın tasına, çorbasına
kıyısından sıyırıp kalp kırıklarımı taşındım anavatana
yüküm omzuma ağır, eğilmiş boynum utancımdan
ne gram, ne kilo, ne de ifade edemeyeceğim tonlarla!
Geçmişten bahsedince tadım kaçar, yüzüm ekşir
bana öyle bakma, yüzümün coğrafyasında toprağım eskir
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta