Yıldızların çobanıyım ben şimdi
Batmakta olan güneşin son ışıkları
Kara noktalar kadar uzak ve derin
Bir çiğ tanesi gibi berrak ve serin
Mehtaplı çöl gecelerinin seherinde
Büyüleyici bakışlarına tutsak gözlerim
Kader defterinin ateşten yazıları
Alnında oluşan ter damlaları
Saçlarının arasında ince ince çizgiler
Dalgaları kadar hırçın denizin
Damlıyordu kaşlarının arasından
Yıldızların çobanıyım ben şimdi
Dünyanın aşk nöbetini tutan
Zerreciklerinde gün ışıklarının
Gölgeliğinde sarmaşıkların
Gül budaklarında sürgün
Dikenlere batmıştı yüreğim
Saçları parlak hüzün çiçeği
Al yanakları kar kar aydınlık
Yalnız ödünç aşklarla yaşayan
Dilberleri ağlatmak da vardı kaderimde
Yıldızların çobanıyım ben şimdi
Dünyanın aşk nöbetini tutan
Hüzünlü yağmurların ritmik sesi
Acılarla gam yağdığı zaman
Gökkuşağında eriyip tüllenen
Çıplak mehtabı kıskanır şimdi
Hırçın dalgaları okşayan meltem
Mumdan gemilere aşkını yüklediğim
Batıyordu girdaplarımda yüreğimin
Şiirce konuşmakta birbiriyle yarışan
Kömür karası gözlerdi okyanusa karışan
Ayla güneşin bir araya geldiği zaman
Cuma Komşul
Kayıt Tarihi : 9.10.2025 18:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!